27 Ağustos 2010 Cuma
Rock Band 2
Belki Survivor, Eye of the Tiger’ın çalışmalarını yürütürken bu parçanın boksla ilgili bir filmde kullanılacağı konusunda olasılıklar hayal etmişti. Duran Duran, Hungry Like the Wolf ile uzun süre hatırlanacağını biliyordu. Dünyanın en iyi metal gruplarından biri olduğunu gösterecekti Megadeth, Peace Sells parçasıyla. Ve Metallica, Battery ile akıllardan silinmeyecek bir müzik keyfi yaşatmayı hedeflemişti; Metallica, Battery’nin, ismini uzun süre hatırlatacak parçalardan biri olduğundan emindi.
Ne var ki bu grupların -ve daha fazlasının- aklında kesinlikle bir “dijital oyun”a malzeme olmak yoktu. “Oyun” dediğin, çelik çomak, saklambaç ve türeviydi o zamanlar. İcra ettikleri sanatın kendilerini tatmin etmesi, konserlerde insanları coşturması ve onlara para kazandırması birincil hedefleriydi. Tabii ki teknoloji her zaman olduğu gibi yapacağını yaptı ve “eski”yi, “kendi halinde”liği kendi bünyesine katmayı başardı. İnsanları konserlerden aldı, evlerine yolladı. Arkadaşları sokaklardan aldı, kapalı mekanlara itti. Enstrüman çalmak için seneler harcanması gerektiği gerçeğini hiçe saydı ve Rock Band’i getirdi karşımıza. Artık bir James Hetfield olabiliyor, kendimizi Dave Mustaine gibi hissedebiliyor ve yeteneklerine hayran kaldığımız bu insanların yerine geçebiliyorduk. Hepsi daha büyük bir eğlence ve firmanın cebine girecek -daha fazla- para içindi. Fakat onları suçlamıyorum; benim bu kadar eğlenmemi sağladıkları sürece harcadığım tüm para helal-i hoş olsun be! (Roman Hero isteriz.) Bu bir aşk şarkısı değil
Söyleyebileceğim tek bir şey var ki bu yazıyı yazmak bir azap benim için. Hevesimi oyundan almadım, alamadım. İki dakika bıraksanız da bir parça daha çalsam gelsem? Olmaz mı? Olmaz biliyorum.
Bir kere, yeni 84 parça var ki hepsi birbirinden eğlenceli. Tabii %30’u umurumda bile olmadı ama dinlerken umurumda olmayan parçaları çalmak bile bir yerde keyif veriyor. Siz de eminim her parçada, bir öncekinden aldığınız zevki alamayacaksınız fakat seçeneğiniz o kadar fazla ki öyle ya da böyle tatmin olacaksınız. Eğer bu 84 parça yetmiyorsa, kısa bir süre sonra indirilebilecek olan 20 adet bedava parça moralinizi yerine getirebilir. Daha da güzeli, ilk Rock Band oyunundaki tüm parçaları ve indirdiğiniz tüm şarkıları da aynen Rock Band 2’de kullanabiliyorsunuz. Toplamda kaç adet parçaya kavuşabildiğinizi ise “Rakamlarla Oyun” bölümümüzde görüp kısa süreli şok yaşayabilirsiniz.
Parçaların her biri hakkında tek tek yorum yapmaya ne zamanım, ne yerim, ne de aklım yeter ama size şunu söyleyebilirim ki Rock Band’le karşılaştırınca, çoğu parçanın artık daha tutarlı olduğunu görüyorum. Gitaristler için “Hammer On” bölümleri artırılmış, vokalleri düzeltilmiş ve zorluk seviyesi “fazla basit”ten “normal”e çekilmiş parçalar, bu oyunu -sürekli söylediğim gibi- olması gereken kıvama getirmiş. Özellikle zorluk seviyesindeki problemler başarılı bir şekilde aşılmış. Hayır, her parça zor değil. Onun yerine, Expert zorluk seviyesinde parmaklarınızın düğümlenmesine yol açacak, davul pedalını yerinden oynatacak türde parçalar oyuna eklenmiş ki bunların çoğu da tahmin edebileceğiniz gibi metal şarkılar. (Veya metal türde. “Metal müzik” demeyi de sevmiyorum; “metal türü” demeyi de. Sadece “metal” yazsam; o zaman da havada kalacak. O kadar dertliyim ki...)
Seç ve oyna
İlk Rock Band’de her hesabın bir karaktere, her karakterin de bir enstrümana bağlı olması bence saçma bir düzendi. Yapımcılar da ne türlü bir “tıkanmaya” yol açtıklarını anlamış olacaklar ki ikinci oyunda durumu epey basitleştirmişler. Artık dilediğiniz karakterle, dilediğiniz enstrümanı çalabiliyor ve hatta grubunuzdaki herhangi bir karakteri -eğer o an o karakteri kontrol edecek biri yoksa- yaratmış olduğunuz karakterlerle değiştirebiliyorsunuz.
Bu kadar çok “karakter” lafı etmişken, karakter yaratma bölümünün uğradığı değişikliklere de biraz göz atalım. Evet, attık ve bitti. Hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyorum? Belki yapımcılar bu bölüm üzerinde hiç uğraşmadıkları içindir; ne dersiniz? (Alaycı bir bakış attım şu an.) Harmonix kendisini parçalara, yeni sahne tasarımlarına ve yeni oyun mod’larına adamış olacak ki karakter yaratma bölümünü bu seferlik es geçmiş. Eh, artık “Rock Band 3’e kısmet” diyor ve konuyu hemen diğer oyun mod’larına bağlıyorum.
World Tour kısmında da maalesef bir yenilik yok. Artık basçımız da kendi başına yolunu çizebiliyor ama bunu dışında World Tour’da yine dünyanın bir ucundan diğer ucuna giderek konser vermenin ötesini yapmıyoruz. Yalnız bu defa, çeşitli yardımcılar kiralayarak daha çok para kazanabiliyor, normal şartlar altında karşımıza çıkmayacak olan Rock Band 2’ye özel, farklı olan mod’un adı Tour Challenges. World Tour ve Tour Challenges, aynı ortak amaca hizmet ederek yüksek seviye parçaları açmanızı sağlıyor. Bu iş Tour Challenges’da nispeten daha kolay ve nispeten daha zevkli. Birçok farklı karşılaşma (Sadece metal, sadece 80’ler, sadece başlangıç parçaları vb.), sizi fazla sıkmadan, art arda konserlere çıkmanızı sağlıyor. Daha da iyisi, Xbox Live! üzerinden indirdiğiniz parçalar, bu karşılaşmalara uygun olduğu takdirde, direkt olarak ilgili karşılaşma başlığının altına yerleşiyor ve oynanabilir oluyor.
Davul soloları; bekleyin geliyorum!
Rock Band’i gitar çalmak için alan oyuncuların sayısının pek fazla olduğunu düşünmüyorum açıkçası. O iş için Guitar Hero var ve bayağı da iyi bir iş çıkartıyor. Bence Rock Band’in en önemli tercih edilme sebebi, davul çalabilme imkanı sunması. Üstelik davul çalmak, işin içine bir de pedal -ve buna bağlı olarak ayak- girdiği için gitar çalmaktan daha zor. (Oyunu ilk defa oynarken Easy’de bile saçma sapan hareketler yapıyordum.) İlk oyunda davul çalmakla ilgili yapabilecek pek bir şeyiniz yoktu ama bu defa var: Drum Trainer. Oyunun davul sistemi hakkında her türlü detayı öğrenebileceğiniz bu mod, size temel davul ritimlerini öğretmenin yanında oyuna yeni eklenen, parçaların sonunda yer alan davul sololarında da nasıl davranacağınız gösteriyor ve size özgürce davul çalma imkanı sunuyor. Hatta ve hatta, Xbox 360’ın sabit diskinde yer alan parçalara davul çalarak eşlik bile edebiliyorsunuz.
Tabii ki davul çalmak için bir adet davul aparatına ihtiyacınız var ve eğer şu ana kadar bir tanesine sahip olmadıysanız, mutlaka ve mutlaka Rock Band 2 için hazırlananı satın alın. Bu davullar hem çok daha az ses çıkartıyor, hem de vuruş şiddetine duyarlı olduğu için oyunda buna göre ses veriyor. Ve eğer paranız varsa daha da ileri gidip Ion davul setini tercih edin; bu şekilde gerçek anlamda davul çaldığınızı hissedebilirsiniz. (Reklam gibi oldu ama hislerim böyle.)
“2” takısının son derece şaibeli olduğu Rock Band 2 daha çok, güzel özelliklerle donatılmış bir genişleme paketini andırıyor ama bu konuya takılmak da pek mantıklı değil aslında. Sonuçta çılgınca eğleniyor muyuz? Eğleniyoruz. Eh, gerisi fasa fiso. Fazla düşünmeyin ve gitarlarınızı boynunuza, davulunuzu sırtınıza, mikrofonu kafanıza asıp (Bana gösterir misin bunun nasıl yapıldığını? - Elif) sahnedeki yerinizi alın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder