18 Eylül 2009 Cuma

PES 2010


İstediğiniz kadar çok oyun oynayın. İsterseniz yüzyıllardır oyun oynuyor olun. Hatta oyunla doğmuş onla büyümüş olun. Biliyor musunuz hiç fark etmiyor. Yeni bir oyunu ilk göreceğiniz ve ilk oynayacağınız andaki heyecan asla gitmiyor. O duyguyu hiçbir zaman kaybetmiyorsunuz. Yaşınız 14 veya 44 olsun. Türk veya Japon olun. İster oyun dünyasının profosyonellerinden olun ister amatör kısmından. Zaman mekan fark etmiyor. Yine içiniz titriyor. Yine gözleriniz parlıyor. Yine yüzünüzde belli belirsiz bir gülümseme oturuyor. Yine ne diyeceğinizi bilemiyorsunuz. İşte ben, Maradona (murat özdarıcı) ve Atillasa (Atilla sadık) fatih beyin evinde ilk pes 2010 yazısını gördüğümüzde yine bu duyguları yaşadık emin olun. Sonunda çok şey beklediğimiz, artık bize pes oynatsın dediğimz pes 2010 karşımızdaydı.Aslında şu anda diyeceklerimi biliyorum ama nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Çünkü her ne kadar pes 2009’da çok büyük hayal kırıklığına uğramış olsam da yeni bir pes beni her zaman heyecanlandırıyor. Ve inanın bu sefer bu heyecan yersiz değil. pes birazcık da olsa sanki geri dönüyor… Hadi hepimiz itiraf edelim. Pes 2009 kötü bir oyundu. En azından eski peslere göre çok fazla eksiği vardı diyebiliriz. Çoğumuz mecburiyetten oynadık. Online kısmına bilerek katlandık. Ve biliyorumki çoğu kişi “bu sene son şansı pes’in” diyor. Ve beklide öyle olacak. Bakalım bu şansı ne kadar değerlendirmiş konami. Öncelikle aral ithalattan fatih bey’e büyük fedakarlığı için sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Gerçekten verdiği sözü tutmak adına kendi fedkarlık yaptı ve bizi bir oyun mabedi olarak adlandırabileceğimiz evinde ağırladı. Tekrar sonsuz teşekkürler. Kapıdan içeri girdiğimizde gözlerimiz ekrandaydı elbette. Ve beklediğimiz şeyde ekrandaydı. Fatih bey pes 2010 oynuyordu (vay beee dediğinizi duyar gibiyim) biraz hızlı bir giriş yapmıştık belki ama memnunduk halimizden. Bizde hızlıca giriş yapalım oyunumuza. İlk gördüğümüz şey olan menülere değinelim. Artık çok daha komplike ve ayrıntılı tasarlanmış menülerimiz var. Özellikle son 2 oyundaki menü ve kullanım faciasından sonra bu seneki menüler bir çok oyuncuyu tatmin edeceği görüşündeyim. Aslında konaminin pes için her sene yeni bir menü tasarlamak yerine bir menü sistemi bulup onun üzerinden gitmesinden yanayım. Ama onlar ısrarla yeni şeyler deniyorlar. Bu bir açıdan iyi bir açıdan kötü oluyor. Bu sene iyi kısmındayız siyebilirim. Menüler görsel olarak çok güzel ve kullanım açısından alışmak biraz zor olsada aslında çok kullanışlı. Hemen klasik olarak Galatasaray-fenerbahçe maçı ile başlıyoruz oynumuza. Maalesef takımlarımızın güncel formaları yoktu bu versiyonda. Ve yine maalesef bazı oyuncular kadroda eksikti. Örneğin galatasarayda elano fenerbahçede lugano yoktu.Ama oynadığımız versiyon %80-90 gibi olduğu için umuyoruz bu formalar ve kadrolar full oyunda olacaktır. Hemen her pes-sever’in vazgeçilmezi olan taktik ekrana giriyoruz. Yine çok değişmiş bir taktik ekran var. Artık üstüne geldiğiniz oyuncunun bilgileri direkt olarak gözükmüyor. R1-L1 tuşları ile oyuncuların güçlerini görebiliyoruz. Oda şöyle olmakta mesela ilk 11’i gördüğünüz ekranı düşünün. Arda’nın üzerine geldiniz. R1 tuşuna bastığınızda ilk 11’in yazdığı ekran yerine ardanın resmi ve özellikleri gelmekte. Buradaki en güzel ayrıntı şu olmuş. Örneğin ardayı seçtiniz ve başka bir adamın yani mesela baros’un üzerine geldiniz. R1’e bastığınızda 2 oyuncununda özellikleri yan yana geliyor ekrana ve bir çeşit compare menüsü oluşuyor.Ardanın ismi en üste geçiyor. Ve bir altında bir isim hanesi daha açılıyor ordada baros duruyor. Siz buradan yine geri gelmeden oyuncu değiştirerek ardayı istediğiniz kişi ile hızlıca karşılaştırabiliyorsunuz. Bu inanılmaz kolaylaştırmış taktik ekranı ve hızlandırmış. Aslında dediğim gibi menülerin tamamı ilk başta biraz karışık gelsede aslında çok kullanışlı ve detaylı. Fifa’nın geçen sene yaptığını bu sene yapan pes formation ekranının en altına strateji menüsünü koymuş. Buradan yüzdelik dilimler halinde takımınızın taktiğini belirliyebiliyorsunuz. 6 ayrı seçenek var burada ve tek bir sayı artışı bile oyuna inanılmaz yansımakta.(en azından benim yaptığım taktiklerde bunu görebildim) örneğin oyuncuların destek mesafesini (support distance) çok açarsanız çok fazla geniş alanlar bulabiliyorsunuz ama aynı zamanda rakibede çok fazla geniş alanlar bırakıyorsunuz (ben bıraktım ordan biliyorum) bu seçenekler özellikle online kapışmalarda ve turnuvalarda iyi oyuncu-kötü oyuncu farkını belirlemede çok fazla etken olacaktır diye düünüyorum. Çünkü birazdan bahsedeceğimiz oyun yapısıda buna göre değişmiş durumda. Ama oraya geleceğiz. Henüz taktik ekranda bir-iki şeyden daha bahsetmeliyiz. Benim en çok eleştirdiğim player card olayına gelelim. Bu bize fuarlarda öyle bir yansıtıldı ki herkes bu player card’ların oyunda çok fazla belirleyici etkisi olacağını düşündü. Örneğin ben bunun gerçekçiliği öldüreceği kanaatindeydim. Halbuki player card değimiz sistem pes 2009’da ve önceki serilerde bulunan yıldız sistemi ile aynı. Sadece birazda geliştirilmiş. Şöyleki örneğin messinin dripling yıldızı vardı 2009’da. 2010’da dripling kartı var. Ve siz bu kar üzerinde dripling’i ne şekilde yapacağını (attack minded-defence minded) seçebiliyorsunuz. Tek farkı bu gibi göründü ilk etapta. Ancak iyi kullanılması durumda yine çok fazla etkili olabileceğini düşünüyorum. Çünkü oyuncu overall’larında direk etkisi oluyor bu durumun. Oyuncu overall’ları demişken bir yenilikten daha bahsedelim. Fifa’da olan bir şey yine ama çok daha fazla değişmiş. Şöyleki örnğin andre dos santos lm olarak geçiyor oyunda ve overall’ı 80. dos santos’u mesela forvete aldığınızda overall’ı düşmekte pes’de bir ilk olarak. Fifadan farkı ise şu fifada bu düşüşler 5-10 overall puanı ile olmaktayken pes’de bu puan aralığı 5-40 arası bile olabiliyor. (mesela dos santos cm’de 46’ya düşüyor) ancak bu düşüş sadece overall puanında etkili. Oyuncunun özellikleri düşmüyor. Let the game begin Artık oyuna gir diyosunuzdur sizde. Ben daha fazla bekletmeden ve küfür yemeden oyuna geçelim. Daha başlama vuruşu yapılmadan farkı hissediyorsunuz. Pes 2009’u unutun. Bambaşka bir pes karşınızda. İlk olarak şunu söyleyebilirim pes bu sene en iyi grafikli futbol oyunu olacak. Özellikle oyuncu yüzleri tek kelime ile MUHTEŞEM. Her bir oyuncu için uğraşılmış. Karşınızda volkan’ı arda’yı, servet’i, guiza’yı, ronaldo’yu, messi’yi birebir görebiliyorsunuz. İnanılmaz geliştirilmiş grafikler var. Stadlar harika. Çim düzeltilmiş. Kale ağları değiştirilmiş. Ancak atmosfer yine biraz yavan kalıyor. O müthiş hissi bir türlü alamıyorsunuz. Yağmur efekti değiştirilmiş. Artık çok fazla yağdığı hissedilmiyor amaoyuna etkisi çok artmış. Top fiziğini direk değiştiriyor. Kısaca şu ana kadarki en muhteşem grafikli pes karşımızda diyebiliriz. Peki oyuna ne olmuş? Daha düdük çalar çalmaz inanılmaz bir ağırlık hissediyorsunuz. Komple değişmiş bir oyun var. Fizik motoru çok fazla geliştirilmiş ve bir çok animasyon eklenmiş. Oyun’u gerçeğe yaklaştıran ayrıntılar eklenmiş. Örneğin artık topa müdahaleler çok daha fazla hareket seçeneği ile yapılabiliyor. Değişik çalım şekilleri gelmiş oyuna ve bunları kolayca yapabiliyorsunuz. Fake sistemi ağırlaştırılmış ve yeni animasyonlrla desteklenmiş. Fake vermek daha zor ama verdiğinizde buna değiyor. İkili mücadeleler çok geliştirilmiş. Artık fizikli defans oyuncuları müdahaleleri çok daha sert yapıyorlar. Omuzları ile itiyorlar ve rakibin dengesini bozuyorlar. Bu yüzden oyun biraz daha gerçeğe yaklaşmış durumda. Ancak bunu iki ayrı maç ile değerlendirmek gerekiyor. Şöyle ki bir Galatasaray-fenerbahçe maçı ile bir barcelona-real Madrid maçı aynı hızda değil. büyük takımların maçları çok daha hızlı ve akıcı oynanıyor ancak bu pes 2009’daki gibi aşırı hızlı bir oyun değil. çok daha oturaklı ve mantıklı bir oyun var. Bunun yanında en önemli yenilik oynanışta şu. Artık tuşa basma zamanlaması çok önemli. Fifa’nın geçen sene uyguladığı bu sistemi konami pes’ede uygulamış. Yani bir hava topunda doğru zamanda tuşa basmazsanız topu ıskalıyorsunuz. Yada duvar paslarında doğru zamanlamayı tutturamazsanız pasınız iyi olmuyor. Penaltı sistemindede aynı durum söz konusu. Erken tuşa basarsanız kaleciniz erkenden atlıyor mesela. Çok güzel bir sistem olmuş ve oturmuş. Ancak maalesefki bazı problemler devam etmekte. İlk olarak otomatik kayma hala var oyunda. Bu özelliği bir türlü kaldırmadılar. Ve maalesef eskisi kadar sık olmasada hala hızlı adamlar topu aldılarmı 3-4 kişiyi geçerek veya arkalarına takarak gidebiliyorlar. Bu problemi değişik bir şekilde aşmaya çalışmışlar. Atilla’nın deyimi ile sanki defans oyuncuların etrafında bir duvar örülmüş. Top ayağında olan kişi bu duvara önce bir çarpıyor. Ardından topa sahip olabilirse gidebiliyor gibi bir sistem var. Genelde işe yarayan ve fiziki mücadeleyi öne çıkaran bir sistem. Ancak yinede bu atillanın c.ronaldoyla 5 kişiyi geçerek gol atmasını yada benim Henry ile sahayı enine geçmemi engellemiyor. Bunun yanında şutlar’da istenilen düzeyde değil gibi. Top fiziği harika olmasına rağmen şutlar biraz problemli gibi. Evet artık yavaş yavaş anlatılcak şeylerin sonuna geliyoruz. Maalesef görüntü almamıza izin verilmediği için sizlerle resim paylaşamıyoruz. Ancak genel olarak şunu söyleyebiliriz. Pes 2009’dan çok daha farklı gelmekte. Artık o aşırı hızlı ve tek yönde ilerleyen oyun yok. Çok daha oturaklı ve iyi bir oyun geliyor. Ne yazıkki online’ı deneyemiyoruz oyunun deneme sürümü olduğu için ancak artık psn serverları kullanılacağı için online kısmındanda umutluyuz şu aşamada. Yine gerçeğe yakın ve organize ataklar pek yok oyunda ama bununda full oyunda gelişeceğini umuyoruz. En azından şunu söyleyebilirizki videolardan sonra sönen umutlarımız bugünden sonra tekrar yeşermiş durumda. Çok daha iyi bir pes geldiği kesin. Ama rakibi ile mücadelesinin sonucunu hep beraber göreceğiz. Şunu biliyoruzki bu sene dopdolu bir futbol yılı olacak. Geçtik santra’ya bekliyoruz ilk düdüğü…

14 Eylül 2009 Pazartesi

Age of Empires oyun içi video



11 Eylül 2009 Cuma

Age of Empires 3 Oyun tanıtımı

age of 3
Efsane RTS’nin dönüşü

Age of Empires serisinin her oyunu, otoriteler tarafından aldığı ödüllerin haricinde rekor sayıda gerçekleştirdiği satışları ile de adından çok söz ettirmiştir. Bugüne kadar yapılmış Age of Empires oyunlarının 16 milyona yakın sayıda satıldığını ve gerek İnternet üzerinden olsun, gerekse İnternet kafelerde sayısız insanın hâlâ büyük bir zevkle oynadığını düşünürsek, aldığı ödülleri ve şanı gerçekten hak ettiğini anlayabiliriz.

İlk oyunları ile strateji dünyasına bomba gibi düşen Ensemble Studios, bizlere daha evvel hiç görmediğimiz kadar gerçekçi birim animasyonları sunmuşlar, oldukça başarılı olan yapay zekâya sahip düşmanlar karşısında soğuk terler dökmemize neden olmuşlardı. Daha sonra gelen oyunlar ile sürekli grafiksel olarak gelişen oyun, aynı zamanda içerdiği ırklar ve stratejik öğelerin artması ile de daha kapsamlı hale gelmişti. Kişisel olarak en çok beğendiğim Age of Empires II, The Conquerors ek paketi sayesinde oynanabilirliği tavana vurmuştu.

Aradan yıllar geçmesine rağmen MK ofisinde hâlâ boş zamanlarda editörlerin kozlarını paylaştığı en görkemli er meydanı olan ikinci oyunun ardından gelecek yeni yapım pek çok yönden daha iyi olmalıydı. Günümüz grafik teknolojisinin iyiden iyiye artması ile strateji oyunları için en zor karar olan üçüncü boyuta geçilip geçilmemesi için Ensemble Studios hiç düşünmeden oyunlarını üçüncü boyuta taşıyacaklarını açıklamışlardı. Zira en son oyun olan Age of Mythology de üç boyutlu olarak tasarlanmıştı. Her oyun sever gibi bizler de büyük endişe içine girdik. Üçüncü boyuta geçerek oynanabilirliğini sıfıra indiren nice oyun görmüştük bugüne kadar ve Age of Empires gibi efsane bir oyunun oynanabilirliği düşürecek bir karar alması bizi çok üzerdi. Ancak yapımcılar sadece grafikleri değiştireceklerini değil oyun içindeki standart olan pek olguyu da baştan aşağıya yenileyeceklerini hatta yeni özellikler de ekleyeceklerini açıklayınca merakımız iyice arttı.

İlk intiba olumlu oldu

Yaz aylarına girdiğimiz günlerde Age of Empires ile ilgili bilgiler yayılmaya başlandı. İlk olarak birkaç ekran görüntüsü yayınlandı ki hepimizin ağzını açık bırakacak kadar kaliteli grafiklerdi bunlar. Genelde insanlara üzerinde oynama yapılmış resimler olarak gelen bu görüntülerin aslında gerçeği yansıttığı resmi kanaldan duyurulan videolarla kesinleşti. Artık akıllarda yeni bir soru oluşmuştu: “Madem bu kadar kaliteli grafikler sunacak acaba benim sistemimde çalışır mı?”. Tüm bu sorulara en iyi cevabı veren ise yayınlanan ilk oynanabilir demo’su oldu.
Eylül ayının başında yayınlanan resmi demo ile yıllardır beklediğimiz, cevabını aradığımız pek çok soru yanıtlandı. Evet, oyunun grafikleri gerçekten de mükemmele yaklaşır derecede artmıştı. Evet, oynanabilirliğin güzel olan yanları aynen korunurken, pek çok yeni öğe, oyunun her anında stratejik kararlar vermemizi sağlayacak özellikler eklenmişti. Kısa sürede tükettiğimiz demonun tadı damağımızda kalmıştı. Sonunda tarihler Ekim ayının ortasını gösterirken efsanevi RTS oyunu geri döndü. Hem de ne dönüş! Age of Empires III, serinin diğer oyunlarına göre göze ne hoş gelen ve stratejik öğeleri içinde en çok barındıranı olarak karşımızda duruyor.

Sabırsızlığın sonu da selamet midir?
Age of Empires III tam 3 CD’den oluşuyor ve çok uzun olmayan bir yükleme sürecinden sonra daha evvel izlemiş olma ihtimalinizin yüksek olduğu açılış videosu ile bizleri karşılıyor. Dedik ya serinin üçüncü oyunu keşifler üzerine kurulu. İşte video’da da bu konu üzerine yoğunlaşıyor ve Fransızı, İngilizi, İspanyolu “Yeni Dünya” olan Amerika’ya keşfe çıkıyor.
Sonunda karşılaştığımız ana menü eski oyunlara göre biraz daha kapsamlı hale gelmiş. İlk olarak arka planın artık üç boyutlu olduğu dikkatimiz çekiyor. Oyunun bu noktasında alacağımız ekran yenileme hızı ile oyun içinde ne kadar hızlı ya da yavaş oynayacağımızı az çok anlayabiliyoruz. Yaptığımız grafik ayarlarının etkisini hemen oracıkta anlamamıza yardımcı olması bakımından gayet güzel. Menünün ilk seçeneği olan “Learn to Play” sayesinde, eğer Age of Empires oyunu ile ilk defa karşılaşıyorsak bilmemiz gereken her şeyin anlatıldığı alıştırma bölümlerine giriyoruz. Buranın iki alt seçeneğinden “Master the Basics” ile mouse’u nasıl kullanacağımız gibi en basit bilgiler anlatılırken ikinci seçenek olan “Try a Game” ile savaş esnasında nasıl hareket etmemiz gerektiği gibi basit bilgilerin verildiği mini oyuna giriyoruz.

Tek başına Age of Empires keyfi
Single Player moduna giriş yapmak istediğimizde dört adet alt seçenek ile karşılaşıyoruz. Campaign, Skirmish, Custom Senario ve Saved Games. Campaign modu gerçekte oyunun tek kişilik olarak oynanılacak esas olan ve hikayeye dayalı bölümü. Bu seçenek üzerinden gittiğimizde, üç adet ana temadan oluşan uzun hikayeyi oynuyoruz. İlk bölüm, Osmanlılar (Ottomans) tarafından istila edilmekte olan Malta’nın şövalyesi St. John’un hikayesini konu alıyor. Oyunun bu ilk bölümlerinde Türkler’in savaşçı ve zalim görünen tavrı sakın moralinizi bozmasın. İlk bölümlerde görevler gereği fazlasıyla Türk Bayrağı taşıyan bina yok ediyoruz, ancak ilerleyen bölümlerde aslında gerçek düşmanımızın Türkler olmadığını hatta bizi büyük bir ihanetten koruyanlar olduklarını anlıyor ve artık Türkler ile omuz omuza dövüşüyoruz. Diğer bölümlerde sırasıyla Kızılderililerin, daha sonra da Fransızların hikayesini oynamaya devam ediyoruz.

Age of Empires III’ün hikaye modu için söylemek gereken ayrıntılar, genelde entrikalar üzerine kurulu olduğu yönünde. Yani birkaç bölüm geçtikten sonra bile hâlâ kimin dost kimin düşman olduğunu kestiremeyebiliyorsunuz. Aslında hemen her strateji oyununun senaryo kuralı olan en yakın dostun tarafından aldatılma burada da karşımıza çıkıyor, ama tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığımızda da farklı bir şey görmeyeceğimizi bilmemiz gerek.
Age of Empires klasiği Skirmish modu

Oynanış konusuna daha detaya ineceğim için şimdilik bu kısmı atlıyor ve Skirmish moduna geçiyorum. Age of Empires oyunlarında her oyuncu önce senaryo görevlerini bitirir ve ardından deliler gibi multiplayer modunda oynamaya başlar. Ancak kimi zaman oynayacak arkadaş bulamadığımızda ya da kendi kendimize alıştırma yapmak istediğimizde en çok başvuracağımız seçenek olan Skirmish modunda kendimize istediğimiz ırkı seçip karşımıza da istediğimiz sayıda ve ırka tabi düşmanları belirleyerek son ayakta kalanın kazandığı oyun moduna giriyoruz. Sadece üretim ve savaştan ibaret olan bu mod belki de en çok varyasyon içerdiğinden ve her defasında farklı olduğundan en çok sevilen seçeneklerden biri.

Custom Senario seçeneği ile daha evvelden editörler aracılığı ile yapılmış haritalarda ve senaryolarda oyun oynayabiliyoruz. Genelde oyunların piyasaya sürülmesinden bir süre sonra büyük ilgi gören bu seçenek ile kendi savaşınızı veya tarihte çok sevdiğiniz bir savaşı önce yaratıp, sonra da oynamanız mümkün. Son olarak Saved Games ile daha evvel senaryo modunda yarım bıraktığımız ve oyunu kaydettiğimiz yerlerden devam ediyoruz.

Diğer seçenekleri kısaca anlatmak gerekirse. Multiplayer modu iki kısma ayrılıyor. Birincisi ES Online ile İnternet üzerinde oyuncularla kapışmak, diğeri ise LAN üzerinden oyuncular ile oynamak oluyor. Help and Tools bölümü oyunun en kapsamlı menüsü. Burada oyunu güncelleyeceğimiz Update, grafik ve ses ayarlarını en ince noktasına kadar düzenleyebildiğimiz “Options”, oyun içindeki tüm birimleri, kişileri, haritaları ve tarihi objeleri tıpkı tarih kitabı gibi anlatan detaylı bir “History”, yeni haritalar ve senaryolar yaratırken içinde kaybolacağımız kadar detaylı “Senario Editor” bölümleri bulunuyor.

Artık oyuna başlasak iyi olacak

Tek kişilik oyunda ilk keşfedilecek kısım olan Campaign modu ile oyuna başlıyoruz. Daha evvel de söylediğim gibi hikâyeye adımımızı attığımız anda Malta adasında Osmanlılar tarafından saldırı altında olan bir orduyu yönetiyoruz. İlk görevimiz genelde strateji oyunlarında basit görevler olduğu düşünülen kale savunması. Yaklaşık onbeş dakika kadar Osmanlılar’ın ataklarını savunmamız gerekiyor. Kolayca altından kalkabiliyoruz.

Asıl önemli olan ve herkesin merakla beklediği konu ise oynanışın nasıl geliştiği. Age of Empires III, demo’sunda keşfettiğimiz gibi daha bu ilk bölümde de grafiksel kalitesi ile hemen oynayanı büyülüyor. Eğer sisteminiz elverir de grafik ayarlarını sonuna kadar açabilirseniz, mükemmele yakın derecede gerçekçi deniz suyu yansımasını, shader tekniği ile son derece gerçekçi olan zemin detaylarını ve gölge efektleri ile görsel şölen yaşayabiliyorsunuz. Eğer sisteminiz yeterince iyi değil de ayarları kısmak zorunda kalırsanız dahi fazla üzülecek bir şey yok. Çünkü oyunun grafik ayarları kapalıyken bile hâlâ serinin en yüksek kalitede grafik sunan versiyonu. Üstelik grafiklerdeki kaplamalar düşük ayarlarda detaysızlaşsa bile savaşlara inanılmaz derece atmosferik etki yaratan yıkılan, parçalanan binalar ve dört bir yana fırlayan moloz parçalarını Havok motorunun gücü ile halen görebiliyorsunuz. Gerçekten savaşları izlemeyi müthiş bir keyfe dönüştürüyor bu sahneler.

Hemen burada oyuna ilk başladığımda çok yakındığım bir konuyu paylaşmak istiyorum. Oyuna ilk başladığımda ekranın yarısını kaplayan alt menü ve sağda solda çıkan açıklamalardan dolayı oyun ekranını neredeyse hiç göremiyordum. Bunun üzerine ekran çözünürlüğünü yükselttim hatta gözümü karartıp çözünürlüğü 1600 x 1200 yaptım, ama halen bir değişiklik olmayınca büyük hayal kırıklığına uğradım. Tek ekranda pek çok birimi görmek ve rahatça kontrol etmek zorunda olduğumuz bir oyunun görülebilir ekranının küçük olması tam beni çileden çıkaracaktı ki, ayarlar kısmında derdime derman olacak birkaç seçenek keşfettim. Eğer grafik ayarları bölümünde alt menüyü minimize eder, kamera mesafesini de en uzağa çekersek bana göre en ideal görüş açısını elde ediyoruz. Tıpkı eski Age of Empires oyunlarında olan açıyı yakalıyoruz.

Kontroller aynen eski oyunlar gibi

Genel oynanış bakımından yeni versiyonun büyük bir değişikliği yok. Birim seçimi, birimlerin görev dağılımı hatta bina yapımı sırasında kullanacağımız klavyedeki kısayol tuşları olmak üzere hepsi eski oyunlar ile bire bir aynı. Sadece kamera kullanımında bir iki seçenek var. Age of Empires III’de mouse’un tekerleği sayesinde kamerayı istediğimiz kadar yakınlaştırıp uzaklaştırabiliyor, Ctrl tuşu ile birlikte klavyenin sağ , sol yön tuşlarına basarak kamera açısını değiştirebiliyoruz. Fakat standart halinde de gayet rahat oynanılabiliyor.

Gelelim oyundaki genel farklılıklara. Değiştirilen ve geliştirilen sayısız özellik olduğundan aklımda kalan her şeyi bir bir açıklamaya çalışacağım. Elbet kaçırdığım bazı konular olacaktır. İlk olarak oyunumuzda artık üç adet kaynağımız var; et, odun ve para. Taş ihtiyacını ortadan kaldırmış durumdayız. Oyunun ana fikri keşif üzerine kurulu olduğundan her bölümde mutlaka haritayı araştırmalıyız. Çünkü haritaların en kuytu köşeleri hazinelerle dolu. Genelde her biri vahşi hayvanlar tarafından korunuyor olduğundan, en az üç dört askerden oluşan keşif grupları yapmalıyız. Diğer yandan oyunun ticaret kısmı iyice arttırılmış. Bulunduğumuz haritalarda sürekli dolaşan Kızılderili ticaret kolonileri var. Eğer bu ticaret yollarını ele geçirirsek sürekli para akışı sağlıyoruz.

Yeni eklenen bir diğer özellik de çevredeki minik kabilelerle ortaklık kurmak. Haritaların sağında solunda genelde bir iki barakadan oluşan kabilelerin yanlarına Trading post denilen birimlerden kurarsak, burada yaşayan kabile üyelerinden askerler üretebiliyoruz. Hatta sadece asker üretmekle kalmayıp bu kabilelerin kendilerine has olan özellikleri de kendi askerlerimize gelişim sağlayarak ekleyebiliyoruz.

Köklü değişiklikler

Ensemble Studios oyuna artık hafiften RPG havası katmak istemiş olacak ki savaşlar esnasında yaptığımız her hareketten deneyim puanı kazanıyoruz. Kimi zaman bir hazineyi ele geçirince, kimi zaman ise esir olan askerlerimiz kurtarınca topladığımız deneyim puanları sayesinde seviye atlıyoruz. Atladığımız seviyeler sonucunda da ana şehrimizden gelecek olan birim veya gelişimlerin neler olacağını belirliyoruz.
Age of Empires III’ün en büyük yeniliği Home City’de gizli. Nedir bu Home City? Her bölümde ilk yaptığınız ve sürekli korumak zorunda olduğunuz ana şehrinizin içinde kendi kendine bir üretim oluşuyor. Biz de düzenli olarak şehrimizi ziyaret edip ihtiyacımız olan askeri birim, gelişim ya da kaynağı sipariş edebiliyoruz. Bu sipariş işinin gerçekleşmesi için ekranın sol tarafında duran bayrağımızı kullanmamız gerekiyor. Biz düşmanları öldürdükçe bu bayrağın altındaki bar doluyor ve her doluşunda bize bir siparişlik hak tanınıyor. Bayrağa basıp şehrin içine girdiğimizde o anda bulunduğumuz çağa göre sipariş seçeneklerine tıklıyoruz. Bu seçenekler, her bölüm sonunda bizim istediklerimiz dahilinde oluşuyor ve genelde oyun sırasında nelere ihtiyaç duyuyorsak o seçenekleri belirlememiz gerekiyor.

Sipariş içerikleri genelde birkaç köylü getirme, yiyecek yardımı alma, birkaç adet askeri birim getirtme ya da mevcut olan birimleri geliştirme gibi özellikler oluyor. Bu seçenekleri atladığımız seviyeler karşılığında alırken, ulaşabileceğimiz en yüksek çağ da önemli rol oynuyor. Son olarak ana şehrimizde yaptığımız özelliklerden biri de binaların görünüşünü değiştirmek. Ana şehrimiz içinde bir sonraki bölümde ihtiyaç duyacağımız objelerin seçimini yaparken istersek şehrin görünüşünü değiştirecek bazı gelişimler yapabiliyor, binaların renklerini değiştirebiliyor, üzerlerine flamalar asabiliyoruz.

Minik değişiklikler

Aklıma gelen diğer minik değişiklerden biri de sur kapıları. Age of Empires oyunlarında düşmanın şehrimize girmemesi için sur örer, kendimizin girip çıkacağı kapılar açardık. Ancak bu kapılardan biz geçerken açık olmasını fırsat bilen düşman da hemen sızarlar ve şehrimize girmiş olurlardı. Bu sefer oyunumuzda sur kapısı açık bile olsa düşman içeri giremiyor. Belki kimisine göre yanlış olduğu düşünülebilir, ancak ben gayet yerinde bir değişiklik olarak görüyorum.

Yiyecek için bol bol yaptığımız tarlaların yerini artık Mill binaları almış durumda. Burada tarım yapılırken birden fazla köylüyü çalıştırabiliyoruz. Eskiden geçilmez olan ağaçlar artık gayet rahat bir şekilde aralarında yürünerek geçilebiliniyor. Gayet mantıklı hale gelmiş olan ağaçlar arasında yürüyebilme özelliği sur yapımının değişmesine de neden olmuş. Ağaçları geçilmez sanıp duvar örersek, gülünç duruma düşmemiz olası.

Artık ürettiğimiz askeri birimler tek tek değil beşerli gruplar halinde çıkabiliyorlar. Böylece askerden bir tane üretirken geçen zamanda beş tane üretmemiz mümkün. Mesela bir asker üretimini üzerine dört defa basarak seçtiğimizi düşünelim. Bu dört asker üretim süreci bittiğinde toplu halde çıkıyorlar. Aynı mantıkla o askerden sekiz adet üretmek için basarsak önce beş tanesi birlikte çıkıyor daha sonra yine aynı süre beklenip üç adet kalan asker orduya katılıyor. Bu noktadan ilerlersek; her birimden beş ve beşin katları şeklinde üretim yapmamız en mantıklısı olanı.

Anlatmakla bitmeyecek

Açık söylemek gerekirse Age of Empires III ile ilgili aklıma gelenleri söylemeye kalksam bu yazı hiç bitmeyecek gibi duruyor. Artık teknik detaylardan bahsetmek istiyorum. Age of Empires III, bana göre bugüne kadar yapılmış en iyi grafikli strateji oyunu. Özellikle ışık, sis ve su efekti ile tavana vuran görsellik, en son sürüm Havok fizik motoru ile süslenen parçacık modelli hasar şekli ile grafiksel olarak son noktaya ulaşmış oluyor. Bir binaya top ile saldırı yaptığınızda her vuruşunuzda binadan birkaç parça kopup etrafa yayılıyor ve son patlaması ile yerle bir oluyor. Askeri birimlerin hareket animasyonları gayet başarılı olduğu gibi patlamalar sonucu sağa sola fırlamaları göze oldukça hoş görünüyor.
Sesler konusunda her zaman iyi iş çıkaran Ensemble Studios bu oyunda da bizi hayal kırıklığına uğratmıyor. Mükemmel seslendirmeler ve gerçeğine son derece yakın ses efektleri ile de kulaklarımıza bayram yaşatıyor. Seslendirmeler serinin diğer oyunları gibi kaliteli. Hemen akla gelen Türk karakterlerin seslendirmeleri ise çok iyi sayılmaz. Aynen ikinci oyunda olduğu gibi “Tamam”, “Hücum”, “Hadi bakalım” gibi sözcüklerden daha öteye gidemiyorlar.

Ses efektleri konusunda ise söyleyecek söz bulamıyorum. Büyük bir deniz muhaberesi esnasında havaya girmek için sesi biraz yükselttiğimde ev halkına savaş filmi izliyormuş intibası verdim ve sesi kısmam için bir ihtar aldım. Seslerin kaliteli ve büyük gümbürtü koparan cinsten olmasının haricinde gerçeğe de çok yakın yönleri var. Mesela bir top ateşlediğimizi var sayalım. Elbette ekran topun ateşlendiği sahneyi gösteriyorsa büyük bir gümbürtü duyuyoruz. Fakat ekran o anda başka bir yeri gösteriyor ise bu sefer çok uzaklardan gelen bir ses olarak duyuyoruz topun patlamasını. Oysaki başka oyunda olsa ekran topu göstermediğinde sesi de duyulmazdı. Age of Empires III’te bu iş çok iyi kotarılmış.

Son olarak bir de sistem gereksiminden bahsedelim. Age of Empires III’ün ReadMe dosyasında belirtilene göre oyunu çalıştıracak en düşük sistemin 1.4 GHz işlemciye, 256 MB RAM’e ve 64 MB’lık DirectX 9.0 destekli ekran kartına sahip olması gerekiyor. Ayrıca oyunun en iyi çalıştığı işletim sisteminin de Windows XP olduğu ayrı bir not olarak ekleniyor. Elbette bu açıklanan sistemin oyunu en düşük grafik ayarlarında çalıştıracağını ve özellikle çok oyunculu modlarda oyuncu sayısı arttıkça sistemin zorlanacağını ve sonunda kilitlenebileceğini göz önünde bulundurmak gerek.

Son sözlere geldiğimizde, uzun süredir dört gözle beklediğimiz oyunlar bir bir piyasaya çıkıyor. Kimisi tahminimizin çok altında kimisi ise çok üstünde oluyor. Açıkçası ben Age of Empires III’ü oynarken ne çok etkilendim, ne de üzüldüm. Serinin bu yeni oyunundan ne bekliyorsam tamamıyla hepsini buldum. Zaten oldukça başarılı olan bir oyunun grafiklerini süsleyip bir iki yenilik ekleyince ister istemek ortaya yine bir klasik çıkıyor. Yani mükemmel olmaya yaklaşmış, strateji çıtasını iyice yukarı taşımış bir oyunun yeni versiyonundan da aynı keyfi aldığınızda söyleyecek fazla bir şey kalmıyor. Eğer strateji oyunlarını seviyorsanız zaten bu oyunu çoktan almış ve bitirmeye çabalıyorsunuzdur. Ancak hayatınızda hiç Age of Empires oynamamış ya da bu tip oyunlardan haz etmiyorsanız kesinlikle bir kere deneyin. İnanın pişman olmayacaksınız.

Yazımı oyundaki en önemli Osmanlı karakteri olan Suleyman the Magnificent (Muhteşem Süleyman’ın) sözleri ile bitirmek istiyorum: “Tamam. Hadi bakalım. Hücuuuuum!”

OSMANLI NOTLARI:

Age of Empires III’te ana hikâyede yan rol oynasa da Osmanlılar pek çok bölümde boy gösteriyor. Osmanlılar’ın zamanında kullandığı pek çok bayrak olmasına rağmen oyuna şu anda ülkemizin bayrağı olan Türk Bayrağı modelini eklemeyi uygun görmüşler. Sanırım yabancı oyuncuların aşina oldukları bu bayrak ile ırkı daha iyi anlamaları için…

İkinci olarak Osmanlılar oyunun başında sanki kötüymüş, işgalciymiş gibi gösterilse de hatta oyun içinde geçen bir cümlede "I am Scothish, and you are Turkey dog!" (Ben İskoç’um sen ise Türk köpeğisin!) dense de daha sonra hikayenin akışı şekillenince aslında Türklerin kötü bir amaç gütmedikleri, hatta İskoçlara yardım ettikleri anlaşılıyor ve o sözü sarf edenler ile omuz omuza dövüşülüyor. Dolayısıyla oyunun başında yapımcılara artan öfkemiz bir nebze azalıyor.

Ana hikayenin son bölümlerinden birinde Osmanlı’nın İstanbul’u işgali sırasında kullanılan devasa toplardan birini kontrol ediyoruz. Denizden geçen her bir gemiyi tek seferde suya gömüyoruz ki bu olay Osmanlı’nın gücünü bir kez daha kanıtlıyor.
IRKLAR:
İspanyollar, hem yer birliklerinde hem de atlı birliklerde oldukça güçlü askeri birimlere sahipler. Ana şehirlerindeki üretim ekonomik yönden onları hep önde tutuyor. İspanyolların askeri birimleri genelde daha ucuz.

İngilizler'in göçmenlere çabuk kucak açması en güçlü ekonomilerden birine sahip olmalarına neden oluyor. Musketeer (Silahşor) ve Hussar (Süvari) birimleri İngilizlerin en büyük gücünü oluşturuyor. İngilizler teknolojik olarak ve denizcilik alanında ön plandalar

Frasızlar'ın ekonomisi yavaş gelişiyor, fakat savaş konusunda gayet güçlüler. Fransızlar ani saldırılar yapabilecek kapasitede değiller, ancak atlı birlikleri olan Cuirassier’ler oyunun en güçlülerinden. Ayrıca Fransızlar Amerikan yerlileri ile oldukça yakınlar.

Portekizliler, oyuna iki adet merkez bina ile başladıklarından en hızlı büyüyen topluluklar. Spyglass (dürbün) özelliği ile düşmanların yerlerini kolayca bulabiliyorlar. Sahip oldukları birimler kendi sınıflarında güçlü sayılırlar, fakat Dragoons ismi verilen atlı birlikler özellikle güçlüler.

Hollandalılar, sınırlı sayıda işçi ve para ile başlıyorlar. Ekonomik olarak dezavantajlı başlamalarını banka yaparak ve para üreterek gideriyorlar. Hollandalıların ekonomisi kendi kendini düzeltip idare ederken defansif olarak da binaları oldukça güçlü.

Almanlar da tıpkı Hollandalılar gibi sınırlı sayıda işçi ile başlıyorlar ve ekonomileri yavaş ilerliyor. Ancak köylü vagonları ve atlı birlikler hazır olarak geliyor. Ayrıca ana şehirlerinden paralı asker de çıkarabiliyorlar.

Ruslar, fazladan kaynak ile oyuna başlıyorlar, ancak daha az sayıda işçileri oluyor. Ruslar aynı zamanda hızlı bir biçimde saldırı yapmaya odaklanmış durumdalar. Birimleri zayıf olmasına rağmen hızlılar ve sayıca üstün olduklarında gayet başarılı savaşlar çıkarıyorlar.

Osmanlılar’ın işçileri otomatik olarak şehre geliyor. Cami inşa ederek ve araştırmalar yaparak halkının üretimini düzenli yapmasını sağlıyorlar. Hem Avrupa hem de Asya’da topraklarının olması neticesinde askeri birimleri de çeşitlilik sağlıyor.

7 Eylül 2009 Pazartesi

A-10 Tank Killer 2: Silent Thunder

Seçili silahı kullanabilmeniz için öncelikle bir hedefe kilitlenmeniz gerekir. Bu gerçekleştiğinde silah kodunun yanında "lock" veya �release� yazar. TAB veya Joystick #4 tuşuna basarak hedefler arasında seçim yapabilirsiniz. Kilitlendiğiniz zaman, ENTER veya Joystick #2 tuşuyla hedefinizi yok edebilirsiniz.

Oyun sırasında Konvensiyonel hedeflere GP bombaları ve FAE ler , sığınak ve karargah gibi hedeflere de NAPalm bombalarıyla saldırın daha etkili olacaktır.

Flare. F tuşu veya Joystick #8 (eğer varsa). A-10 lar ısı takipli roketlere karşı 30 tane flare taşırlar. Oyun sırasında AA veya SAM roket saldırısı uyarısı aldığınız zaman bu Flare lerden ateşleyin, böylece roketler uçak yerine sizin gönderdiğiniz ısı yayan bu aletleri vuracaktır.

Dikkat Bazı görevlerde size bonus hedefler gösterilir, yada kendinize hedef seçmeniz söylenir Fakat bu tip durumlarda bazı yapı ve araçların savaşla ilgisi olmadığı için bunları yok etmeniz puan kaybına veya bütün senaryoyu kaybetmenize yol açabilir.
Oyunda Chaff. C tuşu veya Joystick #5 kullanımı . A-10 lar radarlara karşı savunma olarak chaff kartuşları taşırlar. Eğer A-10 unuza kilitlenen bir radar uyarısı alırsanız bu aleti ateşleyin. Böylelikle radarla ilişkinizi kesecek bir bulut oluşturulur ve size kaçmanız için bir imkan sağlanır.

İşte size bazı cephane isimleri ve seçim tuşları eğer cephaneniz bitmişse HUD ID yazan bölümün yanında NONE yazısı belirecektir.
HUD ID Silah Adı Seçim Tuşu
------- ------------- ------------------ ----------
MAV Maverick Anti-tank roketi [H]
MK84 2000 lb. Mk. 84 GP Bombası [J]
MK82 500 lb. Mk. 82 GP Bombası [E]
ROC Rockeye II Cluster bombası [K]
CBU52 Anti-personel Cluster bombası [R]
CBU58 Anti-personel Cluster bombası [U]
FAE Yakit Hava Patlayıcısı [T]
NAP BLU-27 Napalm [L]
LAU LAU Roket Fırlatıcı [Y]
SID Sidewinder Anti-Hava Aracı roketi [;]

Hedeften 7 kilometre kadar uzaktayken 4 veya 5 e basarak yavaşlayın. Bu size hedefe doğru, düzgün bir şekilde yaklaşmanızı sağlayacak.Bundan sonra uygun silahı seçebilirsiniz:

Tanklar için : MAVerick, ROCkeye, veya Avenger
Hafif Araçlar için : Sidewinder hariç herşey.
Düşman Üsleri için : Zırhlılara ROCkeye, hafiflere CBUları veya iron bombalarını kullanın.
Hangarlar, İnmiş Hava Araçları için : FAEler veya cluster bombaları.
Hava Araçları için : SIDewinderlar, veya Avenger.
Yapılar için : Küçük hedeflere Mk 82, daha büyüklerine Mk 84ler ve FAEleri kullanın. Sığınak ve diğer sağlam yapılara da NAPalm kullanın.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Need for Speed: Underground 2 hileleri

need for speed
Oyun hilesi :
Aşağıdaki kodları bir profili yüklemeden önce yazıp enter'a basın:
  • needperformance2 - 2. düzey performans yükseltmelerini açar.
  • gimmevisual2 - 2. düzey görünüm yükseltmelerini açar.
  • needmybestbuy - En iyi alınabilir vinyli açar (yalnızca kariyer modunda)
  • gottahavebk - Burger King Sponsor Vinyl'ini açar (kariyer modunda)
  • gotmycingular - Cingular Sponsor Vinyl'i açar (Yalnızca kariyer modunda)
  • gottaedge - Edge Sponsor Vinyl' açar (Yalnızca kariyer modunda)
  • goforoldspice - Old Spice Sponsor Vinyl'i açar (Yalnızca kariyer modunda)
  • needperformance1 - 1. düzey performans yükseltmelerini açar.
  • gimmevisual1 - 1. düzey görünüm yükseltmelerini açar.
  • regmebaby - Kariyer modunda 1,000$, Quick race modunda RX-8 ve Skyline.
  • ordermebaby - Kariyer modunda 20,000$
  • regmybank - Kariyer modunda 2,000$

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Medieval 2 total war hilesi

Medieval 2
Oyun sırasında aşağıdaki kodları girin (Harita ekranında):
Not: . tuşu ile yazdığınız hile çalışmazsa ç ile yazın (Ör: çmatteosartoriç)

.matteosartori. - Tüm harita
.deadringer. - 1,000,000 Florin alma
.mefoundsomeau. - Tüm şehirler için altın
.mefoundsomeag. - Tüm şehirler için gümüş
.mefoundsomecu. - Tüm şehirler için bakır
.viagra. - Tüm şehirler için demir
.worksundays. - Hızlı inşa
.badgerbunny. - Bütün ünite ve binaların kilidini aç
.conan. - İsyankarlar gibi oyna (geri dönüş yok)

20 Ağustos 2009 Perşembe

max pyne hile

max payne
Oyun hilelerini yazabilmek için öncelikle konsolu aktif hale getirmeniz gerekiyor. Bunu yapmanın iki yolu var. Birincisi oyunu komut satırından bir parametre ile başlatmak veya kısayolunda uygun değişikliği yapmak:

maxpayne.exe -developer

Kısayoldaki değişiklik ise şu şekilde olmalı:
"C:\Program Files\Remedy\Max Payne\MaxPayne.exe" -developer
Bunu yaptıktan sonra, oyun sırasında [F12] tuşuna basarak konsolu açabilir, ve aşağıdaki kodları yazabilirsiniz:
god - Ölümsüzlük
mortal - God Mode kapanır
coder - Ölümsüzlük ve tüm silahlar
getallweapons - Tüm silahlar
getinfiniteammo - Sınırsız cephane
noclip - Duvarlardan geçin
noclip_off - No Clipping Mode kapanır
getbullettime - Otomatik BulletTime doldurma
showfps - Ekran yenileme hızını gösterir
getpainkillers - 8 PainKiller
c_addhealth ( 100 ) - 100 sağlık
jump# - Daha yükseğe zıplama (# yerine 10,20,30 yazın)
SetWoundedState - Yaralanmış gibi yürüme
SetNormalState - Normal yürüme

Alabileceğiniz çeşitli silah ve nesneler:
GetBaseballbat
GetBeretta
GetBerettaDual
GetDualBeretta
GetDesertEagle
GetSawedShotgun
GetPumpShotgun
GetJackhammer
GetIngram
GetIngramDual
GetDualIngram
GetMP5
GetColtCommando
GetMolotov
GetGrenade
GetM79
GetSniper
GetHealth
GetPainkillers
GetBulletTime

19 Ağustos 2009 Çarşamba

counter strıke 1.5 hile

Counter Strike
Hile kodunu gerçekleştirmek için >>sv_sheats 1 yazın.
impulse101-- 16,000 $
-givespaceweapon_awp --Arctic Sniper Rifle
-sv_gravity (-999 to 999999) --Yerçekimi ayarı
-sv_aim Auto-Aim --Sadece Sniper Rifle ile otomatik nişan alma
-give weapon_(silahadı)-- (silahadı) isimli silahı alın
-gl_zmax 0-- Duvarların içinden görün ve ateş edin
-ex_interp 0.1 hariç hepsi açık
-gl_zmax 3600 --Duvarları normal hale getirir
-cl_forwardspeed 999-- İleriye hareket hızına 999 ekler
-cl_backspeed 999-- Geriye hareket hızına 999 ekler
-cl_sidespeed 999 --Yan adım hızına 999 ekler
-gl_spritblend 0 awp nin zoom çizgilerini kalınlaştırır ve hedefi daha rahat vurmanızı sağlar
-mp_freeze time oyun başlarken belirli bir süre oyuncuları hareketsiz bırakır
-mp_timelimit haritanın zamanını değişmenizi sağlar
-impulse 102 oyuncudan et parçaları dökülür
-cl_bob 0 hareket ederken silahınız hareketsiz kalır ve hedefi vurmanın kolaylaşır
-cl_bobycle
-sensivity mousenin dönme hızını yaralar
-r_drawiewmodel 0 silahınız görünmez yapar ve daha hızlı hareket etmenizi sağlar

18 Ağustos 2009 Salı

Gta san andreas hile

San Andreas
LXGIWYL = 1. Silah seti
KJKSZPJ = 2. silah seti
UZUMYMW = 3. silah seti
HESOYAM = Tam sağlık, zırh ve 250bin dolar
OSRBLHH = Aranma durumunuza 2 yıldız ekler
ASNAEB = Aranma durumunuzu kaldırır
AFZLLQLL = Güneşli hava
ICIKPYH = Çok güneşli hava
ALNSFMZO = Bulutlu hava
AUIFRVQS = Yağmurlu hava
CFVFGMJ = Sisli hava
YSOHNUL = Hızlı saat
PPGWJHT = Hızlı oyun
LIYOAAY = Yavaş oyun
AJLOJYQY = Herkes birbirine saldırır
BAGOWPG = Herkes size saldırır
FOOOXFT = Herkes silahlı
AIWPRTON = Rhino verir
CQZIJMB = Banger verir
JQNTDMH = Rancher verir
PDNEJOH = Yarış arabası verir
VPJTQWV = Yarış arabası verir
AQTBCODX = Romero verir
KRIJEBR = Strech
UBHYZHQ = Çöpkamyonu verir
RZHSUEW = Golf arabası verir
CPKTNWT = Ekraftaki tüm arabalar patlar
XICWMD = Görünmez araba
PGGOMOY = Kolay kullanım
SZCMAWO = İntihar
ZEIIVG = Tüm ışıklar yeşil olur
YLTEICZ = Sinirli sürücüler
LLQPFBN = Tüm araçlar pembe olur
IOWDLAC = Tüm araçlar siyah olur
AFSNMSMW = Botlar uçmaya başlar
BTCDBCB = Şişkoluk
JYSDSOD = Maximum kas
KVGYZQK = Kıyafetlerini çıkartır
ASBHGRB = Çevredeki herkes Elvis olur
BGLUAWML = Şehir sakinleri roket fırlatıcı ile saldırır
CIKGCGX = Herkes mayoları ile dolaşmaya, güneşlenmeye başlar
MROEMZH = Çeteler her yerde
BIFBUZZ = Çeteler caddeleri kontrol eder
AFPHULTL = Ninja kılıcı
BEKKNQV = Mıknatıs
BGKGTJH = Trafikteki araçların hepsi ucuz araçlardan oluşur
GUSNHDE = Trafikteki araçların hepsi hızlı araçlardan oluşur
RIPAZHA = Araçlar uçar
JUMPJET = Savaş uçağı verir
KGGGDKP = Hovercraft yaratır
COXEFGU = Tüm arabaların nitrosu olur
BSXSGGC = Dokunduğunuz arabalar havaya uçar
XJVSNAJ = sürekli gece
OFVIAC = Kavuniçi gökyüzü
MGHXYRM = Fırtına
CWJXUOC = Kum fırtınası
LFGMHAL = Mega zıplama
BAGUVIX = Sonsuz sağlık
CVWKXAM = Sonsuz oksijen
AIYPWZQP = Paraşüt
YECGAA = Jetpack
AEZAKMI = Asla aranmazsınız
LJSPQK = 6 yıldızlı aranma seviyesi
IAVENJQ = Mega Yumruk
AEDUWNV = Asla acıkmazsınız
IOJUFZN = İsyan
MUNASEF = Adrenaline modu
WANRLTW = Sonsuz silah
OUIQDMW = Araba sürerken ateş edebilme
THGLOJ = Az trafik
FVTMNBZ = Trafikte kasaba araçları
SJMAHPE = Herkes 9mm silahlı
ZSOXFSQ = Kimsede silah yok
OGXSDAG = sınırsız sorumluluk
EHIBXQS = sınırsız sexapel
VKYPQCF = Taksilere nitro verir
NCSGDAG = Tüm silahları rahat kullanabilme
VQIMAHA = Tüm araçların seviyesini en tepeye çıkartır
OHDUDE = Helikopter verir
AKJJYGLC = ATV verir
AMOMHRER = Tanker verir
EEGCYXT = Dozer verir
URKQSRK = Planör verir
AGBDLCID = Amerikan Traktörü verir
ROCKETMAN = Jetpack
ASNAEB = Aranma seviyesindeki yıldızları temizler

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Gta vıce cıty hile

HUGSTOOLS - Tüm silahlar (basit silahlar)
PROFESSIONALTOOLS - Tüm silahlar (profesyonel)
NUTTERTOOLS - Tüm silahlar (ağır silahlar)
ASPIRINE - Sağlık
PRECIOUSPROTECTION - Çelik yelek
YOUWONTTAKEMEALIVE - Çok polis
LEAVEMEALONE - Az polis
ICANTTAKEITANYMORE - İntihar
FANNYMAGNET - Bayanları çeker
Oyuncu Hileleri
CERTAINDEATH - Sigara içer
DEEPFRIEDMARSBARS - Tommy şişmanlar(zayıfsa)
PROGRAMMER - Tommy zayıflar(şişmansa)
STILLLIKEDRESSINGUP - Tipinizi değiştirir
CHEATSHAVEBEENCRACKED - Ricarda Diaz tipi ile oynarsınız
LOOKLIKELANCE - Lance Vance tipi ile oynarsınız
MYSONISALAWYER - Ken Rosenberg tipi ile oynarsınız
LOOKLIKEHILARY - Hilary King tipi ile oynarsınız
ROCKANDROLLMAN - Love Fist (Jezz) tipi ile oynarsınız
WELOVEOURDICK - Love Fist (Dick) tipi ile oynarsınız
ONEARMEDBANDIT - Phil Cassidy tipi ile oynarsınız
IDONTHAVETHEMONEYSONNY - Sonny Forelli tipi ile oynarsınız
FOXYLITTLETHING - Mercedes tipi ile oynarsınız
Araba hileleri
TRAVELINSTYLE - Eski tip yarış arabası 1
GETTHEREQUICKLY - Eski tip yarış arabası 2
GETTHEREFAST - Nokia reklamındaki çizgili araba
PANZER - Tank
GETTHEREVERYFASTINDEED - Yarış arabası
GETTHEREAMAZINGLYFAST - Yarış arabası 2
THELASTRIDE - Eski model bir araba
RUBBISHCAR - Çöp kamyonu
BETTERTHANWALKING - Golf arabası
ROCKANDROLLCAR - Love Fist Limuzini
BIGBANG - Tüm araçları patlat
MIAMITRAFFIC - Sinirli şöförler
AHAIRDRESSERSCAR - Tüm araçlar pembe olur
IWANTITPAINTEDBLACK - Tüm araçlar siyah olur
COMEFLYWITHME - Arabalar uçar (yerçekimi azalır)
AIRSHIP - Bilmiyorum ama bi işe yarıyordur
GRIPISEVERYTHING - Herhalde oyunu yavaşlatıyor
GREENLIGHT - Trafik lambaları yeşil olur
SEAWAYS - Aracınız suda da gider
WHEELSAREALLINEED - Tekerlekler hariç araçlar görünmez
LOADSOFLITTLETHINGS - Otları çıkartır
HOPINGIRL - Manitacılık
Hava Durumu Hileleri
LOVELYDAY - Güneşli
APLEASANTDAY - Rüzgarlı
ABITDRIEG - Bulutlu
CANTSEEATHING - Sisli
CATSANDDOGS - Yağmurlu

14 Ağustos 2009 Cuma

Mount&Blade hile kodu

Mount Blade hileleri kullanmadan çok zevkli olur ama hilelerinde ayrı bi zevki var .
Hileleri aktif etmek için oyun açılmadan çıkan pencerede
Ayarlar->Oyun ‘a tıklayıp
Hileyi Aç tikini işaretlemeniz lazım.
Gelelim hilelere…
İnventory ekranında
Ctrl+X 1000 denar kazandırır.
Character ekranında
Ctrl+X 1000 exp kazandırır.
Grup Ekranında
Ctrl+X 1000 exp’i tüm askerlerinize dağıtır. Eğer askerlerinizden birinin üzerine tıklayıp ctrl+x yaparsanız 1000 exp sadece o askere gider.
Dünya haritasında
Ctrl+Sol Mouse tuşu istediğiniz yere sizi ışınlar. Bunu bayağı kullanırım hatta hep kullanırım işe yarıyor .
Dünya haritasında
Ctrl+Space zamanın hızlı akmasını sağlar.
Dünya haritasında
Ctrl+T tüm haritada olan biteni görmenizi sağlar ki en çok kullandığım hilelerden biridir
Savaş sırasında
Ctrl+H canınızın dolmasını sağlar.
Savaş Sırasında
Ctrl+F4 düşmanları öldürmenizi sağlar. Bu özelliği kullanırsanız oyunun hiçbir anlamı kalmıyor malesef .
Savaş sırasında
Ctrl+F5 oynadığınız karakterin yapay zeka moduna geçmesini sağlar. Yani siz değil oyun bilgisayar oynar sizde izlersiniz.
Savaş ve normal oyun sırasında
Ctrl+R atı şaha kaldırmanızı sağlar ama eski versiyon için çünkü yeni versiyon da R oyunu oyuncu gözünden oynamınızı sağlıyor.

12 Ağustos 2009 Çarşamba

age of 3 hile

Hile Kodları
Oyundayken enter'a basıp aşağıdaki kodları girin;

X marks the spot - haritayı açar (savaş sisi durur)
Medium Rare Please - 10.000 yemek verir
Give me liberty or give me coin - 10.000 para verir
Nova & Orion - 10.000 tecrübe verir
A recent study indicated that 100% of herdables are obese - tüm hayvanlar şişmanlar
Speed always wins - inşaatlar 100x hızında biter
Sooo Good - Musketeerlar tarafından öldürüldüğünüzde â??Musketeerâ??ed!â?�'i açar.
Ya gotta make do with what ya got - osmanlı topçusu verir
tuck tuck tuck - büyük kırmızı canavar kamyonları verir
this is too hard - tek kişilik oyunda kazanırsınız
herkese oyunda başarılar...

11 Ağustos 2009 Salı

age of 2 hile

Oynarken [Enter] tuşuna başın ve açılan Chat Penceresine aşağıdakilerden istediklerinizi yazın:


Kodlar Sonuçlar
ROCK ON 1000 Taş
LUMBERJACK 1000 Odun
ROBIN HOOD 1000 Altın
CHEESE STEAK JIMMY's 1000 Yiyecek
MARCO Haritanın tamamını gösterir
POLO Gölgeleri(veya sis) kaldırır
AEGIS Hızlı inşaa
NATURAL WONDERS Doğayı kontrol
RESIGN Oyunu kaybedersin
WIMPYWIMPYWIMPY Kendini yok edersin
I LOVE THE MONKEY -Yasak- VDML verir
HOW DO YOU TURN THIS ON Cobra Car verir
TORPEDO# Rakibini öldürür (# Rakibinin adı)
TO SMITHEREENS Saboteur verir
BLACK DEATH Bütün düşmanları öldürür
I R WINNER Oyunu kazanırsın

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Age of 1 hile

Aşağıdaki kodları [Enter] tuşuna bastıktan sonra çıkan ekranda yazın. Eğer olmazsa oyun esnasında yazarak deneyin:

MEDUSA : işçiler medusa olur. öldüğünde ise 'black rider' a dönüşür. Tekrar ölürse 'heavy catapult' olur
DIEDIEDIE : ne kadar adamınız varsa ölür
RESIGN : yenilgiyi kabul edin
REVEAL MAP : Tüm harita
PEPPERONI PIZZA : 1000 food
COINAGE : 1000 gold
WOODSTOCK : 1000 wood
QUARRY : 1000 stone
NO FOG : haritadaki gölgeyi kaldırır
HARI KARI : intihar edin
PHOTON MAN : 'Nuke Trooper'ınız olur
GAIA : hayvanları kontrol edin (artık insanları kontrol edemezsiniz
FLYING DUTCHMAN : juggernaught'la 'Flying Dutchman'e dönüşür
STEROIDS : anında inşaat
HOME RUN : senaryoyu kazanın
BIG BERTHA : 'heavy catapult'ların menzili ve gücü artar
ICBM : ballistia'ların menzili 100 olur
HOYOHOYO : priest'lerin hızı artar ve 600 hit point sahibi olurlar

9 Ağustos 2009 Pazar

Call of Juarez: Bound in Blood incelemesi

Vahşi Batı filmleri beyaz perdede bir döneme damgasını vurmuş, günümüzde eskisi kadar popüler olmasa da varlığını sürdüren bir türdür. Oyun dünyasında ise bu türün pek örneğine rastlamaktan söz edilemez. Türe ait bir kaç oyun gelmiştir ancak bunların çoğu da başarılı olmuşlardır. Örneğin Outlaws bir döneme damgasını vurmuştur. Vahşi Batı'nın Gta'sı dediğimiz Gun oyunu da başarısız sayılmazdı. Keza 2006 yılında çıkan Call Of Juarez oyunu da bu başarılı çizgiyi takip etmiştir. Ve yıllar sonra Call Of Juarez: Bound In Blood ile vahşi batı oyunları doruk noktasına ulaştı diyebiliriz.

YENİDEN VAHŞİ BATI’DAYIZ
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Call Of Juarez Bound In Blood Outlaws'dan sonra gelmiş en başarılı vahşi batı temalı oyun ve son zamanlarda çıkmış en iyi fps oyunudur. Ray ve Thomas iki kardeştir. Oyuna ilk başladığımızda bu iki kardeşin silahlarını birbirlerine doğrulttuklarını görüyoruz ve olaylar bir kaç yıl öncesine kadar uzanıyor. Üçüncü kardeş William olayların bu noktaya kadar nasıl geldiğini anlatmaya başlıyor. Bu iki kardeş Amerikada'ki iç savaş döneminde aile çiftliklerini korumak için savaşa katılırlar. Union Ordusu’nda görev yapan bu ikili ordunun Atlanta'ya geri çekilmesini reddeder ve ordudan ayrılırlar. Çünkü eğer ordu Atlanta'ya geri çekilirse aile çiftlikleri savunmasız kalacaktır. Union Ordusu’ndan evlerini korumak için, çiftliklerine gittiklerinde ise anneleri ölmüş, aile çiftliğini ise dağılmış bir halde bulurlar. Ray önderliğindeki bu 3 kardeş, aile çiftliklerini yeniden kurabilmek ve yeniden bir aile olabilmek amacıyla, Cortez'in Kayıp Hazinesi'ni bulmak için Meksika'nın yolunu tutarlar ve böylelikle McCalls kardeşlerin macerası başlar.

Oyunda her bölümde, Ray veya Thomas'dan birini seçerek mücadeleye başlıyoruz. Bu iki kardeşin de kendine ait özellikleri var ve bu özellikler doğrultusunda zaman zaman iki kardeşin yolları ayrılıyor. Böylece her iki karakterle de birbirinden farklı yerleri oynayabiliyorsunuz. Örneğin Thomas gençliğinin avantajıyla, bir yerlere tırmanabilirken Ray bunu yapamıyor. Buna karşın Ray dinamit kullanabiliyor ve Thomas'a kıyasla çok daha iyi silah kullanabiliyor. Thomas bıçak ve yay kullanabiliyor, yani anlayacağınız her iki karakterin de birbirinden üstün yönleri var. Bir yer patlatılacağı zaman Ray, bir yere tırmanılacağı zaman Thomas sahne alıyor. Ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki gerçek başrol karakterimiz Ray. Ara videolarda hep o ön plana çıkıyor, en son kararları hep o veriyor, Thomas'a ise sadece verilen kararlara uymak kalıyor. Ayrıca silah kullanmada ki üstünlüğü de Ray'i bir adım öne çıkarıyor.

Eskiden Vahşi Batı erkeklerin bölgesi olarak bilinirmiş. Kimse kimseyi sırtından vurmaz teke tek, erkekçe düellolar yapılırmış. Vahşi Batı'nın bu delikanlı havası oyuna da yansımış. Genelde öldüreceğimiz son kişiyi, yani bu kişiye bölüm bossu da diyebiliriz, düello ile yeniyoruz. Düello görüş açısı çok iyi ayarlanmış. Elimiz, silahımız ve düşmanımız. Çan sesini duyduğumuzda ise silahını önceden çekip düşmanını vuran düelloyu kazanıyor. Eğer çan sesinden önce silahınızı çekmeye kalkarsanız, karakteriniz parmağıyla sizi uyarıyor. Dedik ya bu Vahşi Batının delikanlı havasına uygun bir oyun. Burada hilelere yer yok.

Oyunda çok farklı bir siper alma sistemi kullanılmış. Sadece siper alacağımız yere doğru ilerlememiz yetiyor, daha sonrasında mouse ile karakterimizin siper arkasındaki hareketlerini kontrol edebiliyoruz. Sistem her ne kadar yeni olsa da oldukça başarılı bir şekilde oyuna yansıtılmış ve oynanabilirliği oldukça katkısı oluyor.

BURALARIN EN HIZLISI KİM?
Bazı bölümlerde, gerçek görevimize başlamadan önce bizden biraz etrafta gezinmemiz isteniyor. Bizde ödül ilanlarından birini alıp, ödül avcılığı yapıyoruz. Oyundaki gerçek Vahşi Batı dünyası da bu tarz görevlerde meydana çıkıyor. Çünkü bu görevlerde, harita da özgürce dolaşabiliyoruz ve haritanın büyüklüğünü anlayabiliyoruz. Derin vadiler, harabeye dönmüş çiftlik evleri, birbiriyle mücadele eden haydutlar ve siviller...
Oyun tam anlamıyla Vahşi Batı havasını solumamızı sağlıyor. Tüm bunlara birde grafiklerin kalitesi eklenince, oyun görsel manada piyasadaki diğer birçok oyundan sıyrılıyor. Oyun grafik açısından şuan oyun dünyasının zirvesinde bulunan Crysis'e rakip olamayacak seviyede olsa da, oyundaki kaplamalar oldukça iyi, gölge efektleri de çok iyi tasarlanmış. Karakterlerin yüz ve mimikleri etkileyici. Grafiklerdeki tek hata ışık efektlerinde karşımıza çıkıyor. Işığın vurduğu yerler ilk anda aşırı parlak gözüküyor, ancak bir süre o yere durup baktığımızda olması gereken tona kavuşuyor. Birde siper aldığımızda karakterimizin silahları cisimlerin içine girmesi, görsellik olarak insanı rahatsız edebiliyor. Tüm bunların yanında bana kalırsa yangın efektlerine biraz daha ilgi gösterilebilirdi. Çünkü Ray ile sık sık bir yerleri, bir şeyleri patlatma gereği duyuyoruz ve oyunda bu kadar sık kullanılan bir yönün grafiksel olarak daha iyi olması gerekirdi.

Oyunda "Quick kill" tarzında bir sistemde mevcut. Sağ üst köşedeki 6 patlar göstergesi biz adam öldürdükçe doluyor. Ve tamamen dolduğunda "Z" tuşu ile bu özelliğimizi aktif hale getiriyoruz ve belli bir süreliğine zaman yavaşlıyor. Bu esnada çevredeki öldüreceğimiz adamları işaretliyoruz ve zamanın akışı normalliğini kazandığında işaretlediğimiz adamları karakterimiz otomatik olarak hızlıca öldürüyor. Tabi bu sistemin kullanılışı iki kardeşe de farklı bir şekilde yansıtılmış ve bu sistemde de Ray'in Thomas'a göre üstünlüğü söz konusu. Yalnız bu sistemin tek kötü yanı, göstergeniz dolar dolmaz 60'tan geriye doğru saymaya başlaması. Yani oyun size bu özelliğinizi kullanmak için 60 saniye veriyor. Eğer bu süre içerisinde bu özelliğinizi kullanmazsanız göstergenizi yeniden doldurmanız gerekiyor.

Bir oyunun atmosferini tamamlayan en önemli iki şey mekan tasarımları ve oyunun müzikleridir. Oyunun mekan tasarımlarının oyuncuyu tatmin etmeye yettiğini söylemiştim. Oyunun müzikleri ise, oyundaki Vahşi Batı havasına tamamen uygun seçilmiş müzikler. Aksiyon dozajının artması ile birlikte sizi daha da gaza getiren müzikler, duygusal anlarda ise size bir yandan Vahşi Batının kuraklığını diğer yandan umutsuzluğu harmanlayıp aşılamayı başarıyorlar. Bu yüzden müzik seçimi gerçekten başarılı diyebiliriz. Silah sesleri de oyunlardaki önemli bir diğer noktadır. Ve oyun doğrusu bu konuda da oldukça başarılı olduğunu bizlere gösteriyor. Her silahın birbirinden farklı ve değişik tonlardaki sesleri, piyasadaki diğer vasatın altı oyunlara (Damnation gibi) ders verir nitelikte olmuş. Ayrıca oyun boyunca iki kardeşin birbirleriyle olan dayanışmaları, sürtüşmeleri, üçüncü kardeş William'ın olaylar karşısındaki tepkileri kısacası her şey çok iyi kurgulanmış. Hikaye örgüsünden karakter tasarımına kadar oyun oldukça akıcı bir şekilde işliyor ve bizleri Vahşi Batıda ki McCalls kardeşlerin macerasına çok iyi adapte ediyor.

Oyunda düşmanlarımızı öldürdüğümüzde bazen onlardan para düşüyor ve bu paraları kendimize yeni silahlar almak için kullanıyoruz. Böylece düşmanlarımızı daha kolay bir şekilde öldürebiliyor ve de oyundaki kazandığımız paraların bir manası olmuş oluyor. Oyunun zorluk seviyeleri de iyi ayarlanmış. Eğer oyunu easy'de oynarsanız hiç zorlanmayacağınızı görürsünüz. Ancak normal ya da hard zorluk seviyesinde oynarsanız easy seviyesine göre daha da zorlanabilirsiniz. Size tavsiyem oyunu normal zorluk seviyesinde oynamanız böylece oyundan alacağınız tat da artacaktır. Seçtiğiniz zorluk seviyesine göre karakteriniz daha kolay ya da daha zor ölüyor. Eğer easy'de oynarken yoğun bir ateş altında kalırsanız bir yerlere saklanıp kurtulabilirsiniz. Ancak hard zorluk seviyesinde düşmanlarınız size bu fırsatı tanımıyor ve kaçma fırsatı bulamadan ölüyorsunuz. Oyunu otomatik save sisteminin yanı sıra, istediğimiz anda save yapabiliyoruz. Böylece öldüğümüz bir zaman, tekrar aynı yerleri geçmek zorunda kalmıyoruz ya da zorlu bir yeri geçtiğimizde hemen oyunu save yaparak kendimizi garantiye alıyoruz.

DÜELLONUN GALİBİ, COJ: BIB
Bildiğiniz gibi oyun piyasası yaz aylarında durgunlaşır. Call Of Juarez: Bound In Blood bu durgun zamanda vakit geçirmek için oynanabilecek en uygun oyunlardan biri. Gerek atmosferi gerek hikaye yapısıyla oyun piyasadaki rakiplerini geride bırakıyor. Eğer şuan oynayacak bir oyun arıyorsanız, Call Of Juarez: Bound In Blood'ı kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim. Hatta oyunu önce Ray'le sonra da Thomas'la bitirin. Güzel oyunlu günler...

Oyunun videosu

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Crysis 1 ve Crysis 2 Hileleri

CrySis
PC - Hile Kodu
Oyunun kısayol exe'sine sağ tıklayın ve özelliklerden hedef satırının sonuna -DEVMODE komutunu ekleyin.
Örneğin: "C:\Program Files\Electronic Arts\Crytek\Crysis\Bin32\Crysis.exe" -DEVMODE
Oyun esnasından é tuşuna basarak konsolu açın ve aşağıkida kodları girin:
# v_goliathmode = [0, 1] - Oyundaki tüm araçların hasar almaz. (0=Kapalı/1=Açık)
# g_godMode = 1 - Ölümsüzlük.
# i_unlimitedammo = 1 - Sınırsız mermi.
# g_playerSuitArmorModeHealthRegenTime = 0 - Suit giysinizin sağlığını anında yeniler.
# g_walkmultiplier = 1 - Yürüme hızınızı ayarlar. (Fazla bir sayı girerseniz olacaklardan sorumlu değiliz. )
# g_suitarmorhealthvalue = 200 - Suit giysinizin zırh seviyesini belirler. (200 normal olan)
# cl_strengthscale = 1 - Farklı bir sayı girdiğinizde gücünüz artar.
# g_playerHealthValue = 900.0 - Ekstra sağlık.
# g_difficultyLevel = 1 - Zorluk seviyesini belirler. (1=Easy modu 4'e kadar girebilirsiniz)
# ai_IgnorePlayer = 1 - Yapay zekayı boşaltır.
# i_noweaponlimit = 1 - İstediğiniz kadar farklı tip silah taşıyabilirsiniz.
# hud_nightVisionConsumption = 0 - Sınırsız gece görüşü.
# i_giveallitems - Oyundaki bütün silahları verir.
# ai_UseAlternativeReadability = 0 - Koreliler korece konuşurç
# r_displayinfo=1 - Görüntü hızı bilgilerini verir.
Crysis: Warhead
PC - Hile Kodu
Oyunun kısayol exe'sine sağ tıklayın ve özelliklerden hedef satırının sonuna -DEVMODE komutunu ekleyin.
Örneğin: "C:\Program Files\Electronic Arts\Crytek\Crysis\Bin32\Crysis.exe" -DEVMODE
# F1 - 1. Kamera modu/3. kamera modu.
# F2 - Sonraki varış noktası.
# F3 - Uçma/Durvardan geçme modu.
# F10 - Önceki varış noktası.
# NUMPAD 1 - Roketatar, Pompalı, Alien MOAC.
# NUMPAD 2 - Sınırsız cephane.
# NUMPAD ENTER - Debug menü.
Oyun esnasından é tuşuna basarak konsolu açın ve aşağıkida kodları girin:
# r_displayinfo 0/1 - Görüntü hızı bilgilerini verir.
# g_godmode 1 - Ölümsüzlük.
# i_noweaponlimit 1 - İstediğiniz kadar silah taşırsınız.
# i_unlimitedammo 1 - Sınırsız cephane.
# i_giveallitems - Tüm silahları verir.
# g_suitSpeedMult = 2 - Daha fazla hızlı nano giysi.
# ai_UseAlternativeReadability - Kore askerleri korece konuşur.
# V_goliathmode 1 - Oyundaki tüm araçların hasar almaz.
Sınırsız gece görüşü
Aşağıdaki kodları konsora girin:

# hud_nightVisionConsumption = 0

31 Temmuz 2009 Cuma

Need For Speed Underground 2



Electronic Arts'ın Need for Speed adlı araba yarışı serisi (nfs) son hızla devam ediyor. 1998 yılından beri en çok oynanan araba yarışlarını yapan firma, 2003 yılında Need for Speed:Underground ile bir kere daha kendi satış rekorunu kırdı.
Need for Speed:Underground'da oyuncular aldıkları arabalara daha güçlü motor parçaları, daha güzel dış parçalar alabiliyorlardı. Oyun ayrıca çeşitli logo, renk, yapıştırmalar ile görünen ve görünmeyen parçaların değiştirilebilmesine olanak sağlıyordu. Tüm bu değişiklikleri yapabildiğiniz arabanız ile yasadışı sokak yarışlarına katılabiliyordunuz. Ayrıca bu yarışları kazandıkça daha fazla parçanın kilidini açabiliyorduk.
NFS'in oyuncuya verdiği “benim”, “benim eserim” hissi oldukça satınca kaçınılmaz olarak oyunun devamı olan Need for Speed:Underground 2 piyasalarda yerini aldı. İlkinin aksine tüm şehri serbestçe dolaşabilmemize olanak sağlayan oyundaki yarışlara katılabilmek için bu defa şehirde yarışların düzenlendiği yerlere gitmek zorundasınız.
Şehirde dolaşırken daha önceden ayarlanmış yarışlar ile kullanıcıyı sınırlamayan oyunda, sizden başka modifiyeli araçlar da geziniyor. Bu potansiyel rakipler ile “önde gidip arayı açan kazanır” mantığında yaptığımız yarışlar da diğer bildiğimiz yarışlar gibi bize para ve özel parçalar kazandırabiliyor.
İlkine ek olarak iki değişik yarış türü daha barındırıyor Need For Speed: Underground 2. URL ve Street X adlı yarışlardan URL özel pistlerde birkaç tur atılması amacını taşırken Street X, Drift yarışlarındaki pistlerde, üç rakip ile finish çizgisine ilk ulaşan olmaya çalışılıyor.
Grand Theft Auto ile kıyaslanabilecek büyüklükte bir şehir, 2 yeni yarış modu, toplamda 70 milyar farklı kombinasyon yaratılabilecek kadar çok parça ile Need For Speed: Underground 2, ilkinden çok daha eğlenceli.
Minimum sistem gereksinimleri:
1 Ghz işlemci,
32Mb GF2 veya yukarısı,
DX9.0c,
256MB Ram,
900Mb sabit disk alanı.

Part 1
Part 2

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Metin2


Metin2 sizi fantastik doğu dünyasına götürür. Bir dövüş sanatları ustası olun ve Ejder Tanrısının müttefiği olarak toprağı zehirleyen Metin Taşlarının kötü etkisine karşı savaşın. Üç imparatorluktan biri için vahşi savaşlara katılın, toprakları fethedip değerli eşyalar kazanın ve kıtanın yeni İmparatoru olun. Kaderiniz sizin elinizde!
Metin-2 - Doğuya Has Macera MMOG
* Sayısız maceracı ve birbirinden cesur savaşçının beklediği büyük bir kıta.
* Katılabileceğiniz üç düşman imparatorluk.
* Savaş; toprak ve onur için, yürüyerek yada at sırtında!
* Bir şatonun lordu olun ve kendi surlarınızı loncanızla birlikte inşa edin!
* Bir dövüş sanatı öğrenin ve sayısız yıkıcı özel yeteneklere kavuşun!
* Bir zanaat öğrenin ve eşyalarınızı geliştirin!
Metin 2 oyna

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Grand Theft Auto IV (GTA 4) - Trainer

İndirdiğiniz dosyayı zipten çıkartın. Klasör içerisinde bulunan CopyXLiveResources ve xlive.dll isimli dosyaları oyunun kurulu olduğu dizine kopyalayın. Daha sonra GTAIV logolu programı açıp oyunu çalıştırınız. Oyuna girerken bu iki dosyayı çalıştırsın mı sorusu çıkacaktır. Evet diyerekten oyuna girin.

F5 - Ölümsüzlük.
F6 - Maksimum Para.
F7 - Asla Aranmazsınız.
F8 - Sınırsız Cephane.
F9 - Sınırsız Zırh.
İndir

26 Temmuz 2009 Pazar

Flatout 2

flatout
Bugbear Entertainment'in tüm konsollar ve PC için çıkardığı FlatOut'un üstünden yaklaşık bir sene kadar bir süre geçti. Uzun zamandır videoları ve görüntüleri ile avunduğum bakalım fizik motorunda nasıl değişiklikler olacak diye sabırsızlandığım 2. oyun nihayet odalarımıza konuk oldu. İlk FlatOut çıktığında saatlerce başından kalkmadığımı hatırlayınca bir süre yakınıma kimseyi yaklaştırmamaya karar verdim. Yaklaşık 4,5 GB'lık bir DVD'den 2.88 GB'lık bir kurulum gerçekleşince sevinmedim de değil. İnsan TOCA 3'ün ne kadar yer kapladığını hatırlayınca midesi guruldamıyor değil. Yavaş yavaş lastiklerimizi ısıtmanın zamanı geldi...

Oyunun daha ilk başında endişelendiğim tek şey oyunun daha önce gördüğüm ve 'Acaba bu grafikler ile benim sistemde rahatça oynayabilir miyim ?' soruları oldu. İnsan 6800 GT'sini yaktıktan sonra x1600 Pro kullanmaya başlayınca her ihtimali düşünmek zorunda kalıyor. Neyse ki bu konuda boşuna endişelenmişim. Tüm opsiyonlar açık olmasına rağmen 1024*768'de çok akıcı bir şekilde 35-40 FPS altına düşmeden oyun rahatlıkla oynandı ki FlatOut 2 gibi hızlı oyunlar için bu çok önemli bir artı. Kimse son gaz giderken bilgisayarının takılmasını istemez. Sadece oyunla ilgili diğer konulara değinmeden önce oyunun grafik motorunun harika optimize edildiğini eklemek istedim. O yüzden bu konu da pek endişeniz olmasın.

Eğlence mi Kariyer mi?

FlatOut 2 türündeki en eğlenceli oyunlardan bir tanesi; oyunda eğlenmeniz için bir hayli mod yer alıyor. Kariyer, tekli yarış, çoklu yarış, stunt, derby gibi modlar var. Bu modlar içinde en eğlenceli olanlar oynayıp çıkabileceğiniz Stunt ve Derby modu yer alıyor. Stunt modunda hani oyunda her hangi bir yere çarptığınızda şoförünüz uçar ya işte tam bu akrobatik hareketlerin ilk oyundaki gibi oyuna eklendiği bir mod. Burada her bölümde ilerledikçe açılan 12 bölümde akrobatik hareketler yapmanız isteniyor. Yanan alev çemberleri arasından en fazla kaç tanesinden adamınızı geçirebildiğiniz, ne kadar uzağa fırlayabildiğiniz gibi garip ama zevkli atraksiyonlar yer alıyor. Derby de ise arenalar benzeri sahalarda birçok araç ile birbirinizi parçalama seansları yaptığınız dehşet bir eğlence şöleni yer alıyor.

Oyunun en can alıcı yarışları ise tabi ki Kariyer Mod'unda gerçekleşiyor. Bu sefer oyunumuzda güzel hatunlar da yer alıyor. İstediğiniz karakteri seçtikten sonra verilen 5000 CR ile oyuna başlıyorsunuz ve sunulan araçlardan bir tanesini alıp yarışlara başlayabiliyorsunuz. Yarışlarda ilerledikçe araçlarınıza yeni parçalar alabiliyor ve performansında ciddi artışlar sağlayabiliyorsunuz. Yarışlar da yine üç ana kategoride yer alıyor. Derby Race, Street kategorilerinin isimlerinden de anlaşılacağı üzere garajınızda tüm bu yarış kategorilerini oynayabilmeniz için bu üç kategoriden birer araca sahip olmanız anlamına geliyor. Araçlar son derece güzel ve başarılı tasarlanmış.

İlk oyunda olmayan sokak yarışları yeni oyuna dahil edilmiş durumda. Şehirlerde yarışması gerçekten eğlenceli. Sokak yarışlarında kullanabileceğiniz araçlar da gayet başarılı olmuş. Oyunda yarıştığınız pistlerin her biri birbirinden farklı hiçbir benzerlik seçemiyorsunuz. Özgün tasarlanmış ve göze hitap eden pistler yer alıyor. Şehir tasarımları, Rally pistleri de son derece başarılı bir sonraki pisti sabırsızlıkla beklediğimi söyleyebilirim. Her pistteki gece ve gündüz özellikleri oyuna çok güzel yansıtılmış. Görsellikteki tüm güzellik oyununuza etki ediyor.

http://rapidshare.com/files/128217570/Flatout-2_by_CswI.part1.rar

http://rapidshare.com/files/128339692/Flatout-2_by_CswI.part2.rar
http://rapidshare.com/files/128339697/Flatout-2_by_CswI.part3.rar
http://rapidshare.com/files/128589519/Flatout-2_by_CswI.part4.rar
http://rapidshare.com/files/128972853/Flatout-2_by_CswI.part5_1_.rar
http://rapidshare.com/files/128954747/Flatout-2_by_CswI.part6_1_.rar

Dosya Şifresi : cswi

25 Temmuz 2009 Cumartesi

BiteFight Oyunu

Vampirler ve Kurt Adamlar arasinda yüz yillardir süren bir savas var.
Yeni kurbanlar pesinde sehirde dolas.

Düsmanlarini yenebilmek icin silahlan!

Dostlarinla birlik olup saglam bir şato yap.
www.bitefight.net

24 Temmuz 2009 Cuma

Command & Conquer 4 trailer

18 Wheels of Steel: Pedal to the Metal (PC) Kayıtlı Oyun

Aşağıda verilen linkten ilgili oyuna dair kayıtlı oyunu (Save Game) bilgisayarınıza kayıt edebilirsiniz.
Bu dosyayı iki şekilde bilgisayarınıza indirebilirsiniz:
1)Linkin üzerine farenin sol tuşuyla tıkladığınızda karşınıza gelecek olan pencereden Kaydet/Save seçeneğini tıklayın ve dosyayı nereye kaydedeceğinize karar verin.
2)Linkin üzerine farenin sağ tuşu ile tıklayarak kullandığınız bir indirme programı (Download Program. Ör: Getright, Flashget, Mass Downloader gibi) yardımı ile indirin.
İndirdiğiniz dosya RAR olarak sıkıştırılmış ve şifrelenmiştir. RAR olarak sıkıştırılmış dosyayı açmak ve içindekileri almak için WinRAR gibi sıkıştırma programlarını kullanmanızı tavsiye ederiz.
Kayıtlı oyunların kendileri ve kullanma kılavuzları (İngilizce, Almanca veya Türkçe dilinde olabilir) RAR dosyasının içerisinden çıkmaktadır.
Kılavuzda bahsedilen ve işlem yapılması (kopyala/yapıştır/kes/değiştir vs) gereken dosyaları GEREKLİ DOSYALAR klasörü altında bulacaksınız.
Kayıları oyunları indir
RAR şifresi:www.merlininkazanı.com

23 Temmuz 2009 Perşembe

Race Driver: GRID

Race Driver: GRID
Minimum Sistem Gereksinimleri:
*Windows XP/Vista,
*Pentium 4 3.0GHz ya da eşdeğeri,
*1 GB RAM,
*GeForce 6800 / Radeon X1300 ekran kartı (256mb) ,
*12.5 GB HDD alanı.

Codemasters firması ile tanışmam sanırım ilk defa Colin McRae Rally ile oldu. Bir süre önce kötü bir kaza ile hayata veda eden yılların efsane ralli pilotu McRae'nin ismini taşıyan bu oyun ile büyük başarılar elde eden Codemasters, yarış oyunları deneyimini bu sayede geliştirerek önce McRae serisinin devamını, ardından TOCA Race Driver ismiyle PC'nin GranTurismo'su diyebileceğimiz ayrı güzellikte bir başka seriyi de yarış oyuncularının beğenisine sundu. İşte bu serinin son bombası ise Race Driver: GRID.

Colin McRae'lerde ilk 4 oyunda çok gerçekçi simülasyon öğeleri görürken, beşinci oyun olan DIRT'te olayın arcade'e kaydığını üzülerek tecrübe etmiştim. Her ne kadar NFS'de 200-300 km/h ile viraj dönen kardeşlerimize bu oyundaki kontroller hala zor gelse de, şahsen beğenmemiştim. Codemasters, TOCA serisinde çizgisini biraz daha korumuş görünerek arcade-simülasyon harmanını daha iyi yaparak, GRID'de de bunu devam ettiriyor.

Güzel bir giriş demosundan sonra DIRT'tekine çok benzer şekilde 3 boyutlu hazırlanmış ana menü ile karşılaşıyoruz. Ad, soyad, ülke, takma isim vs. gibi bilgileri girdikten sonra ana menüde GRID WORLD, RACE DAY, OPTIONS, MULTIPLAYER gibi seçenekleri görüyoruz. GRID WORLD, adından da biraz anlaşılacağı üzere aslında birçok oyunda "Career" diye karşılaştığımız kariyer modu. Oyunun asıl hikayesini burada oynuyoruz. RACE DAY ise bildiğimiz Quick Race… Buradan dilediğimiz yarış türünde bir sürü otomobil ile yarışma imkanımız bulunuyor. OPTIONS'dan bilindiği üzere Video, Birimler, Sürüş Destekleri, Sesler vs. gibi ayarları yapıyoruz.

Ben menülerde çok fazla oyalanmadan, sadece sürüş desteklerinin hepsini kapatıp, kendimi GRID WORLD'e attım. Bunu seçtiğinizde yine bir menü gelecek diye beklerken, bir demo ile karşılaşıp, film başlangıcı gibi bir sahne ile kendimizi bir Dodge Viper'ın direksiyonunda yarışa başlamak üzere buluyoruz. GamePad'le oynadığımdan, kontrollere alışana kadar Viper'ı sağa sola çarpıp haşat etmeme rağmen ilk yarıştan 1. olarak çıkmayı başardıktan sonra menüye tekrar döndüğümüzde bir bayan sesi ile karşılaşıyoruz. Öğreniyoruz ki bu hoş sesli bayan bizim menajerimiz. "Sen sürmene bak, para işlerini ben hallederim" diyerek konuyu kısaca özetliyor ve bir nevi "tutorial" diyebileceğimiz bilgiler veriyor. Bunlar nedir dersek; ilk başlarda bir takım için yarışıp para kazanmak, ayrıca seçeceğimiz sponsorlarla yarışlardaki başarılarımıza göre de elde edilebilecek birçok bonus ve saygınlık kazanmak gibi şeyler. Evet, oyunda bir "reputation" yani saygınlık derecelendirmesi var. Hatta bu, oyundaki yardımları kapatıp açmanıza, vitesleri manuel-otomatik yapmanıza veya hasarı açıp kapamanıza bağlı olarak da değişiyor. Örneğin atıyorum sürüş desteklerini açtığınızda bir yarıştan normalde 250 saygınlık puanı kazanacaksanız, bu puan 200'e düşüyor, üzerine bir de hasarı kapatırsanız 150 oluyor. Bu şekilde de oyunun daha heyecanlı bir şekilde oynanabilmesine imkan tanınmış.

Kısa başlıklar halinde incelemeyi biraz toparlarsak;

Oynanabilirlik - Fizik - Kontroller

Menüden oyun içindeki sürüş desteklerini kapatabildiğinizi söylemiştim. Bunun haricinde bir de yarış öncesinde seçtiğiniz "Pro Mode" ile hem hasar olayı ciddileşiyor, sürüşünüzü etkiliyor, hem de oyun içinde sunulan bir başka güzellik olan Flashback'leri kullanmanıza izin verilmiyor. Bu seçenekler ile oyunu Arcade-Simülasyon arasında bir yerlerde, dilediğiniz çizgiye oturtma imkanınız var. Tabi ben mümkün olduğu kadar simülasyon olsun istediğimden, tüm destekleri kapattım. Flashback'leri de kullanamıyorum

Nedir bu Flashback'ler… Örneğin gazladık gidiyoruz, viraja yaklaşıyoruz ama NFS'den alışmışız, tam gaz viraj döneceğiz… Ama dönemiyoruz, aracımız kayıyor ve tam karşımızdaki duvara çarpıp, çok güzel bir hasar modellemesi ile aracımızı darma dağın ediyoruz ve yarışa devam edemeyecek hale geliyoruz. Evet, aracımız DIRT'te de tecrübe ettiğimiz üzere, sadece bir çarpışmayla bile kullanılmaz hale gelebiliyor. İşte flashback'ler bu noktada devreye giriyor. Yaptığımız ağır çarpışmadan sonra oyun 'Replay' moduna geçiyor ve bu sırada 'Flashback' kullanıp kullanmayacağımıza karar verilmesi isteniyor. Bu esnada yaptığımız muhteşem kazayı, zamanda yolculuk kıvamında geri sararak birkaç saniye öncesine gidiyoruz ve oradan o hatayı yapmadan devam edebiliyoruz. Bu zamanı geri sarma olayı tanıdık geldi değil mi? Nereden mi? Evet, Prince Of Persia ,Ben 'Pro Mode' seçince ilk yarıştaki 4 Flashback hakkım sıfıra düştü Gerçekçiliği her ne kadar baltalayan bir seçenek olsa da, oynarken gerçekten çok zevkli olabiliyor. İlla simülasyon olsun demezseniz, bunu da mutlaka tecrübe edin.

Oyunun fiziklerini beğendim. Her ne kadar biraz arcade'e kaysa da, NFS oyuncuları yine de çok rahat edemeyebilir. Tam orta karar olmuş diyeyim. Ne çok zor, ne çok kolay. Fakat klavyeyle kullanacak arkadaşlar, özellikle güçlü araçların ilk vitesinde ve 'drift' yarışlarında çok zorlanacak. Mutlaka bir direksiyon veya gamepad ile oynayın. Çünkü klavyede gaza bastığınızda biliyorsunuz ki tam gaz oluyor ve dediğim gibi, güçlü araçlarda patinajdan yerinizde sayıyorsunuz. Drift yarışlarında ise aracı kontrol etmeniz imkansızlaşıyor. Elimdeki gamepad'de tetik şeklindeki düğmeleri gaz ve fren olarak ayarladım ve bu sorunun önüne geçtim.

GRID World'de bir sürü yarış ve otomobil çeşidi ile karşılaşıyoruz. Drift'ten tutun, GT yarışları, Amerikan Muscle Car yarışları, LeMans yarışları gibi birçok yarış türü ve bunlara göre hazırlanmış ayrı ayrı bir sürü otomobil var. Bu bakımdan oyunun "oynanabilirlik" konusunda bence hiçbir sıkıntısı bulunmuyor. Ekran başında bizlere baya iyi vakit geçirtebilecek gibi görünüyor.

Grafikler - Sesler

Grafikler tek kelimeyle şahane. Gayet detaylı ve renkli. Oyun motoru zaten çok beğenilen DIRT'in Neon motorunun biraz daha geliştirilmişi. Aslında bir yandan da Playstation3'te GT5'i gördükten sonra, GRID'in grafikleri çok güzel olmasına rağmen, gerçekçilik konusunda yavanmış gibi geldi 3.0 Ghz C2D, 8800GT ekran kartı, 2gb ram gibi bir sistemle 1680×1050 çözünürlükte hiç takılmadan oynayabildim. Bu bakımdan optimizasyonun da iyi olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Yalnız gözümü tırmalayan tek şey, bazı pistlerde sağda soldaki seyircilerin kalitesi oldu. Örneğin ekran görüntüsü aldığım karelerdeki seyirciler çok kötüyken, başka bir pistte çok iyi modellenmiş seyirciler görebiliyoruz. Artık karton seyirciler görmek mide bulandırıcı ama inatla kullanıyorlar. Bu arada, yazı sonunda belirttiğim sistem ile 1680×1050 çözünürlükte tüm detaylar açık şekilde 50-56 fps civarında seyrettiğini gördüm.

Bir de yarış oyunlarında pek fazla bulunmayan iç mekan kamerasını bu oyunda görmek sevindirici. Görebildiğimiz göstergelerin hepsi çalışır halde karşımıza çıkıyorlar, ayrıca direksiyonu çevirdiğimizde sürücünün kollarını görüyoruz. Fakat bu hareket çok yavan kalmış. İç mekanlar gerçeğine uygun şekilde yapılmış fakat artık oyun motorundan mıdır, çizimlerden midir bilemiyorum, bir yandan PS3'te oynadığım GranTurismo 5'teki iç mekanlardan sonra çok garip geldiler.

Sesler konusunda sadece "daha iyi olabilirmiş" diyeceğim. Ortalama bir oyun olsa sesleri de idare eder derdik belki ama böyle güzel bir oyuna bence pek yakışmamış. Bunun yanında seslerle ilgili menüde herhangi bir 5.1 desteği görememek kötü oldu. Gerçi oyuna kendinizi kaptırdığınızda gözünüz hiçbirşey görmüyor, o da ayrı konu .Yalnız bunu yazdıktan sonra oyunu tekrar oynadığımda, arkadan birileri çarptığında seslerin direkt olarak arka uydulardan geldiğini fark ettim. Belki 5.1 ayarı otomatiktir, bilemiyorum.

Oyunu indir

21 Temmuz 2009 Salı

School Tycoon


Oyunda sınıflar, kafeteryalar, spor salonları ve oyun alanlarından oluşan onlarca bina var. Bu binalarla kafanızda tasarladığınız okulu inşaa edip sonra da işe alacağınız öğretmenlerle okulunuzun istenirliğini arttırmaya çalışıyorsunuz.
http://fe.trymedia.com/dd/take2/60m_d/trygames/SchoolTycoonSetup.exe

19 Temmuz 2009 Pazar

Immortal Cities Children of the Nile


Nil'in çocukları küllerinden doğuyor.

Günümüzde olmayan iki firma ve şimdilerde artık iyice demode olmuş üç oyun. Tam da maziyi anarak �neerde o eski oyunlar� geyiği yaparken lafımın üzerine kelimenin tam anlamıyla �tokat� gibi geldi Immortal Cities: Children of Nile. Ben ki şehir kurmaca oyunlarının SimCity hariç tam bir fanatiğiyimdir. Zamanında bu kıstas üzerinde bilinen en iyi firmaydı Impressions. Yanına da Sierra�yı koyduğunuzda önce Caesar 3, peşinden Pharoah, son olarak da Zeus gelmişti. Ne büyük oyunlardı onlar. Zira Caesar hala bilgisayarımdan silmeye kıyamadığım oyunlarımdandır. Ama şimdi ne bu firmaların ikisi birden ayakta kalabildi, ne de günümüz yeni yetme oyuncuları bu oyunların büyüsünün farkına vardılar. Kesinlikle genç oyuncuları eleştirmiyorum, onların şu anda oynayabilecekleri çok daha iyi yapımlar var. Ama dedim ya, zira üstte saydıklarım çok eski olmasalar da, eskilerin tadı bambaşkaydı be! Şimdi sıkı durun! Onlar geri döndüler!

Nil�in beslediği topraklar�

Immortal Cities: Children of Nile, kapanan Impressions Games�den ayrılan elemanların kurduğu Tilted Mill isimli yepyeni bir firmanın daha ilk oyunu. Adamlar yıllar boyunca öğrendiklerini yeni bir çatı altında bu çalışmalarında gözler önüne seriyorlar ve bu yeni kurulan bir şirket için ne fantastik bir başlangıç oyunudur ki geçmişe olan tüm özlemlerimiz bir anda yok oluyor. Açılış videosu klasik bir Impressions kalitesini yansıtırken, o sona erip de ekranlarda beliren ana mönü ile beraber arka planda çalan müziklerin tınıları, oynanabilir geniş scenario yelpazesi ve bu tarz şehir kurma oyunlarında ilk kez gördüğümüz map editor; yine kendimi adayacağımdan emin olduğum uykusuz gecelerimin bir işareti adeta. Eski dostların bilindik kalitesi günümüz teknikleri ile harmanlanıyor ve gerek görsel, gerek oynanış açısından oldukça derin bir oyun ortaya çıkarıyor. Ayrıca tarihsel açıdan city building oyunlarını hep iki boyutlu ve izometrik kamera açıları ile oynamaya alışan bizler, ilk kez Children of Nile ile üçüncü boyuta geçiyoruz. İlkleri hep tehlikeli olarak nitelendirmişimdir; ama, görünen o ki yapımcılar ortaya çıkması potansiyel görünen bu tehlikeyi ortadan kaldırmışlar ve üstelik bunu kendileri için hayli başarılı bir biçimde kullanmışlar. Üç boyutun oyuna yaptığı katkı inanılır gibi değil. Şehrinizi aklınıza gelebilecek her açıdan görüntüleyebiliyorsunuz, bunun ötesinde de karakterlerin her birinin burunlarının dibine kadar girebiliyorsunuz.

Oyunda eski Mısır uygarlığı konu ediliyor ve şehirlerin kurulum alanlarını da Afrika�nın hayat damarı olarak kabul edilen Nil Nehri�nin çevresinde hayat buluyor. Kategorisinde en bilindik örnek olarak kabaca SimCity ile mukayese edebileceğimden, Children of Nile�in de ona benzer bir şehir kurma simülasyonu şeklinde kullanıcıya sunulduğunu söylemek yerinde olur. Fakat burada belirtmek zorundayım, zira oyun size SimCity ve tarzı aynı olan önceki oyunlardan çok daha fazla ayrıntı sunuyor. Hepsini adamakıllı kullanabilmek için oyuna dalmadan önce tutorial kısmına dikkat etmeniz lazım. Yoksa oyunun geniş yapısı karşısında tabiri caizse apışıp kalmanız hiç de zor değil. Mesela yapabileceğiniz yapılar arasındaki �Palace�, benim çoğunlukla şehrimin ilk tohumlarını attıktan, ve yiyecek üreten tesisler, hastane gibi demirbaş gördüğüm binalardan sonra ürettiğim yapılar arasındadır. Children of Nile�de ise yapmanız gereken ilk bina görünümünde. Şehir ekranında oyunu açtığınızda haritanın boylu boyunca uzanan bir nehir, ve etrafına kurulmuş büyüklü küçüklü kulübeler görülüyor. Şehrinizin popülasyonunu ilk olarak bu evler oluşturuyor. Ardından çiftçi kulübeleri yaptığınızda insanlar çıkıp oraya yerleşiyorlar ve daha sonrasında burada yaşamaya başlıyorlar. Fakat dediğim gibi palace�ın önemi insanlarınızın yönetimini elinize geçirdiğinizde değer kazanıyor. Eğer ortamda bir palace yoksa ve yüce firavun ortalıkta tahtı üzerinde dolaşarak halkını denetlemezse insanlar pek de çalışma taraftarı olmuyorlar. Bunu dikkate almalısınız ve ilk olarak firavun ve ailesinin kalacağı sarayı inşa ettirmelisiniz. Ardından yapmak istediğiniz bütün binaları insanlar büyük bir gayretle yükseltmeye çabalıyorlar.
http://letitbit.net/download/20f671702617/iccee.rar.html
Related Posts with Thumbnails

---


blog directoryMadeInTurkiye.Net | Toplist