31 Temmuz 2009 Cuma

Need For Speed Underground 2



Electronic Arts'ın Need for Speed adlı araba yarışı serisi (nfs) son hızla devam ediyor. 1998 yılından beri en çok oynanan araba yarışlarını yapan firma, 2003 yılında Need for Speed:Underground ile bir kere daha kendi satış rekorunu kırdı.
Need for Speed:Underground'da oyuncular aldıkları arabalara daha güçlü motor parçaları, daha güzel dış parçalar alabiliyorlardı. Oyun ayrıca çeşitli logo, renk, yapıştırmalar ile görünen ve görünmeyen parçaların değiştirilebilmesine olanak sağlıyordu. Tüm bu değişiklikleri yapabildiğiniz arabanız ile yasadışı sokak yarışlarına katılabiliyordunuz. Ayrıca bu yarışları kazandıkça daha fazla parçanın kilidini açabiliyorduk.
NFS'in oyuncuya verdiği “benim”, “benim eserim” hissi oldukça satınca kaçınılmaz olarak oyunun devamı olan Need for Speed:Underground 2 piyasalarda yerini aldı. İlkinin aksine tüm şehri serbestçe dolaşabilmemize olanak sağlayan oyundaki yarışlara katılabilmek için bu defa şehirde yarışların düzenlendiği yerlere gitmek zorundasınız.
Şehirde dolaşırken daha önceden ayarlanmış yarışlar ile kullanıcıyı sınırlamayan oyunda, sizden başka modifiyeli araçlar da geziniyor. Bu potansiyel rakipler ile “önde gidip arayı açan kazanır” mantığında yaptığımız yarışlar da diğer bildiğimiz yarışlar gibi bize para ve özel parçalar kazandırabiliyor.
İlkine ek olarak iki değişik yarış türü daha barındırıyor Need For Speed: Underground 2. URL ve Street X adlı yarışlardan URL özel pistlerde birkaç tur atılması amacını taşırken Street X, Drift yarışlarındaki pistlerde, üç rakip ile finish çizgisine ilk ulaşan olmaya çalışılıyor.
Grand Theft Auto ile kıyaslanabilecek büyüklükte bir şehir, 2 yeni yarış modu, toplamda 70 milyar farklı kombinasyon yaratılabilecek kadar çok parça ile Need For Speed: Underground 2, ilkinden çok daha eğlenceli.
Minimum sistem gereksinimleri:
1 Ghz işlemci,
32Mb GF2 veya yukarısı,
DX9.0c,
256MB Ram,
900Mb sabit disk alanı.

Part 1
Part 2

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Metin2


Metin2 sizi fantastik doğu dünyasına götürür. Bir dövüş sanatları ustası olun ve Ejder Tanrısının müttefiği olarak toprağı zehirleyen Metin Taşlarının kötü etkisine karşı savaşın. Üç imparatorluktan biri için vahşi savaşlara katılın, toprakları fethedip değerli eşyalar kazanın ve kıtanın yeni İmparatoru olun. Kaderiniz sizin elinizde!
Metin-2 - Doğuya Has Macera MMOG
* Sayısız maceracı ve birbirinden cesur savaşçının beklediği büyük bir kıta.
* Katılabileceğiniz üç düşman imparatorluk.
* Savaş; toprak ve onur için, yürüyerek yada at sırtında!
* Bir şatonun lordu olun ve kendi surlarınızı loncanızla birlikte inşa edin!
* Bir dövüş sanatı öğrenin ve sayısız yıkıcı özel yeteneklere kavuşun!
* Bir zanaat öğrenin ve eşyalarınızı geliştirin!
Metin 2 oyna

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Grand Theft Auto IV (GTA 4) - Trainer

İndirdiğiniz dosyayı zipten çıkartın. Klasör içerisinde bulunan CopyXLiveResources ve xlive.dll isimli dosyaları oyunun kurulu olduğu dizine kopyalayın. Daha sonra GTAIV logolu programı açıp oyunu çalıştırınız. Oyuna girerken bu iki dosyayı çalıştırsın mı sorusu çıkacaktır. Evet diyerekten oyuna girin.

F5 - Ölümsüzlük.
F6 - Maksimum Para.
F7 - Asla Aranmazsınız.
F8 - Sınırsız Cephane.
F9 - Sınırsız Zırh.
İndir

26 Temmuz 2009 Pazar

Flatout 2

flatout
Bugbear Entertainment'in tüm konsollar ve PC için çıkardığı FlatOut'un üstünden yaklaşık bir sene kadar bir süre geçti. Uzun zamandır videoları ve görüntüleri ile avunduğum bakalım fizik motorunda nasıl değişiklikler olacak diye sabırsızlandığım 2. oyun nihayet odalarımıza konuk oldu. İlk FlatOut çıktığında saatlerce başından kalkmadığımı hatırlayınca bir süre yakınıma kimseyi yaklaştırmamaya karar verdim. Yaklaşık 4,5 GB'lık bir DVD'den 2.88 GB'lık bir kurulum gerçekleşince sevinmedim de değil. İnsan TOCA 3'ün ne kadar yer kapladığını hatırlayınca midesi guruldamıyor değil. Yavaş yavaş lastiklerimizi ısıtmanın zamanı geldi...

Oyunun daha ilk başında endişelendiğim tek şey oyunun daha önce gördüğüm ve 'Acaba bu grafikler ile benim sistemde rahatça oynayabilir miyim ?' soruları oldu. İnsan 6800 GT'sini yaktıktan sonra x1600 Pro kullanmaya başlayınca her ihtimali düşünmek zorunda kalıyor. Neyse ki bu konuda boşuna endişelenmişim. Tüm opsiyonlar açık olmasına rağmen 1024*768'de çok akıcı bir şekilde 35-40 FPS altına düşmeden oyun rahatlıkla oynandı ki FlatOut 2 gibi hızlı oyunlar için bu çok önemli bir artı. Kimse son gaz giderken bilgisayarının takılmasını istemez. Sadece oyunla ilgili diğer konulara değinmeden önce oyunun grafik motorunun harika optimize edildiğini eklemek istedim. O yüzden bu konu da pek endişeniz olmasın.

Eğlence mi Kariyer mi?

FlatOut 2 türündeki en eğlenceli oyunlardan bir tanesi; oyunda eğlenmeniz için bir hayli mod yer alıyor. Kariyer, tekli yarış, çoklu yarış, stunt, derby gibi modlar var. Bu modlar içinde en eğlenceli olanlar oynayıp çıkabileceğiniz Stunt ve Derby modu yer alıyor. Stunt modunda hani oyunda her hangi bir yere çarptığınızda şoförünüz uçar ya işte tam bu akrobatik hareketlerin ilk oyundaki gibi oyuna eklendiği bir mod. Burada her bölümde ilerledikçe açılan 12 bölümde akrobatik hareketler yapmanız isteniyor. Yanan alev çemberleri arasından en fazla kaç tanesinden adamınızı geçirebildiğiniz, ne kadar uzağa fırlayabildiğiniz gibi garip ama zevkli atraksiyonlar yer alıyor. Derby de ise arenalar benzeri sahalarda birçok araç ile birbirinizi parçalama seansları yaptığınız dehşet bir eğlence şöleni yer alıyor.

Oyunun en can alıcı yarışları ise tabi ki Kariyer Mod'unda gerçekleşiyor. Bu sefer oyunumuzda güzel hatunlar da yer alıyor. İstediğiniz karakteri seçtikten sonra verilen 5000 CR ile oyuna başlıyorsunuz ve sunulan araçlardan bir tanesini alıp yarışlara başlayabiliyorsunuz. Yarışlarda ilerledikçe araçlarınıza yeni parçalar alabiliyor ve performansında ciddi artışlar sağlayabiliyorsunuz. Yarışlar da yine üç ana kategoride yer alıyor. Derby Race, Street kategorilerinin isimlerinden de anlaşılacağı üzere garajınızda tüm bu yarış kategorilerini oynayabilmeniz için bu üç kategoriden birer araca sahip olmanız anlamına geliyor. Araçlar son derece güzel ve başarılı tasarlanmış.

İlk oyunda olmayan sokak yarışları yeni oyuna dahil edilmiş durumda. Şehirlerde yarışması gerçekten eğlenceli. Sokak yarışlarında kullanabileceğiniz araçlar da gayet başarılı olmuş. Oyunda yarıştığınız pistlerin her biri birbirinden farklı hiçbir benzerlik seçemiyorsunuz. Özgün tasarlanmış ve göze hitap eden pistler yer alıyor. Şehir tasarımları, Rally pistleri de son derece başarılı bir sonraki pisti sabırsızlıkla beklediğimi söyleyebilirim. Her pistteki gece ve gündüz özellikleri oyuna çok güzel yansıtılmış. Görsellikteki tüm güzellik oyununuza etki ediyor.

http://rapidshare.com/files/128217570/Flatout-2_by_CswI.part1.rar

http://rapidshare.com/files/128339692/Flatout-2_by_CswI.part2.rar
http://rapidshare.com/files/128339697/Flatout-2_by_CswI.part3.rar
http://rapidshare.com/files/128589519/Flatout-2_by_CswI.part4.rar
http://rapidshare.com/files/128972853/Flatout-2_by_CswI.part5_1_.rar
http://rapidshare.com/files/128954747/Flatout-2_by_CswI.part6_1_.rar

Dosya Şifresi : cswi

25 Temmuz 2009 Cumartesi

BiteFight Oyunu

Vampirler ve Kurt Adamlar arasinda yüz yillardir süren bir savas var.
Yeni kurbanlar pesinde sehirde dolas.

Düsmanlarini yenebilmek icin silahlan!

Dostlarinla birlik olup saglam bir şato yap.
www.bitefight.net

24 Temmuz 2009 Cuma

Command & Conquer 4 trailer

18 Wheels of Steel: Pedal to the Metal (PC) Kayıtlı Oyun

Aşağıda verilen linkten ilgili oyuna dair kayıtlı oyunu (Save Game) bilgisayarınıza kayıt edebilirsiniz.
Bu dosyayı iki şekilde bilgisayarınıza indirebilirsiniz:
1)Linkin üzerine farenin sol tuşuyla tıkladığınızda karşınıza gelecek olan pencereden Kaydet/Save seçeneğini tıklayın ve dosyayı nereye kaydedeceğinize karar verin.
2)Linkin üzerine farenin sağ tuşu ile tıklayarak kullandığınız bir indirme programı (Download Program. Ör: Getright, Flashget, Mass Downloader gibi) yardımı ile indirin.
İndirdiğiniz dosya RAR olarak sıkıştırılmış ve şifrelenmiştir. RAR olarak sıkıştırılmış dosyayı açmak ve içindekileri almak için WinRAR gibi sıkıştırma programlarını kullanmanızı tavsiye ederiz.
Kayıtlı oyunların kendileri ve kullanma kılavuzları (İngilizce, Almanca veya Türkçe dilinde olabilir) RAR dosyasının içerisinden çıkmaktadır.
Kılavuzda bahsedilen ve işlem yapılması (kopyala/yapıştır/kes/değiştir vs) gereken dosyaları GEREKLİ DOSYALAR klasörü altında bulacaksınız.
Kayıları oyunları indir
RAR şifresi:www.merlininkazanı.com

23 Temmuz 2009 Perşembe

Race Driver: GRID

Race Driver: GRID
Minimum Sistem Gereksinimleri:
*Windows XP/Vista,
*Pentium 4 3.0GHz ya da eşdeğeri,
*1 GB RAM,
*GeForce 6800 / Radeon X1300 ekran kartı (256mb) ,
*12.5 GB HDD alanı.

Codemasters firması ile tanışmam sanırım ilk defa Colin McRae Rally ile oldu. Bir süre önce kötü bir kaza ile hayata veda eden yılların efsane ralli pilotu McRae'nin ismini taşıyan bu oyun ile büyük başarılar elde eden Codemasters, yarış oyunları deneyimini bu sayede geliştirerek önce McRae serisinin devamını, ardından TOCA Race Driver ismiyle PC'nin GranTurismo'su diyebileceğimiz ayrı güzellikte bir başka seriyi de yarış oyuncularının beğenisine sundu. İşte bu serinin son bombası ise Race Driver: GRID.

Colin McRae'lerde ilk 4 oyunda çok gerçekçi simülasyon öğeleri görürken, beşinci oyun olan DIRT'te olayın arcade'e kaydığını üzülerek tecrübe etmiştim. Her ne kadar NFS'de 200-300 km/h ile viraj dönen kardeşlerimize bu oyundaki kontroller hala zor gelse de, şahsen beğenmemiştim. Codemasters, TOCA serisinde çizgisini biraz daha korumuş görünerek arcade-simülasyon harmanını daha iyi yaparak, GRID'de de bunu devam ettiriyor.

Güzel bir giriş demosundan sonra DIRT'tekine çok benzer şekilde 3 boyutlu hazırlanmış ana menü ile karşılaşıyoruz. Ad, soyad, ülke, takma isim vs. gibi bilgileri girdikten sonra ana menüde GRID WORLD, RACE DAY, OPTIONS, MULTIPLAYER gibi seçenekleri görüyoruz. GRID WORLD, adından da biraz anlaşılacağı üzere aslında birçok oyunda "Career" diye karşılaştığımız kariyer modu. Oyunun asıl hikayesini burada oynuyoruz. RACE DAY ise bildiğimiz Quick Race… Buradan dilediğimiz yarış türünde bir sürü otomobil ile yarışma imkanımız bulunuyor. OPTIONS'dan bilindiği üzere Video, Birimler, Sürüş Destekleri, Sesler vs. gibi ayarları yapıyoruz.

Ben menülerde çok fazla oyalanmadan, sadece sürüş desteklerinin hepsini kapatıp, kendimi GRID WORLD'e attım. Bunu seçtiğinizde yine bir menü gelecek diye beklerken, bir demo ile karşılaşıp, film başlangıcı gibi bir sahne ile kendimizi bir Dodge Viper'ın direksiyonunda yarışa başlamak üzere buluyoruz. GamePad'le oynadığımdan, kontrollere alışana kadar Viper'ı sağa sola çarpıp haşat etmeme rağmen ilk yarıştan 1. olarak çıkmayı başardıktan sonra menüye tekrar döndüğümüzde bir bayan sesi ile karşılaşıyoruz. Öğreniyoruz ki bu hoş sesli bayan bizim menajerimiz. "Sen sürmene bak, para işlerini ben hallederim" diyerek konuyu kısaca özetliyor ve bir nevi "tutorial" diyebileceğimiz bilgiler veriyor. Bunlar nedir dersek; ilk başlarda bir takım için yarışıp para kazanmak, ayrıca seçeceğimiz sponsorlarla yarışlardaki başarılarımıza göre de elde edilebilecek birçok bonus ve saygınlık kazanmak gibi şeyler. Evet, oyunda bir "reputation" yani saygınlık derecelendirmesi var. Hatta bu, oyundaki yardımları kapatıp açmanıza, vitesleri manuel-otomatik yapmanıza veya hasarı açıp kapamanıza bağlı olarak da değişiyor. Örneğin atıyorum sürüş desteklerini açtığınızda bir yarıştan normalde 250 saygınlık puanı kazanacaksanız, bu puan 200'e düşüyor, üzerine bir de hasarı kapatırsanız 150 oluyor. Bu şekilde de oyunun daha heyecanlı bir şekilde oynanabilmesine imkan tanınmış.

Kısa başlıklar halinde incelemeyi biraz toparlarsak;

Oynanabilirlik - Fizik - Kontroller

Menüden oyun içindeki sürüş desteklerini kapatabildiğinizi söylemiştim. Bunun haricinde bir de yarış öncesinde seçtiğiniz "Pro Mode" ile hem hasar olayı ciddileşiyor, sürüşünüzü etkiliyor, hem de oyun içinde sunulan bir başka güzellik olan Flashback'leri kullanmanıza izin verilmiyor. Bu seçenekler ile oyunu Arcade-Simülasyon arasında bir yerlerde, dilediğiniz çizgiye oturtma imkanınız var. Tabi ben mümkün olduğu kadar simülasyon olsun istediğimden, tüm destekleri kapattım. Flashback'leri de kullanamıyorum

Nedir bu Flashback'ler… Örneğin gazladık gidiyoruz, viraja yaklaşıyoruz ama NFS'den alışmışız, tam gaz viraj döneceğiz… Ama dönemiyoruz, aracımız kayıyor ve tam karşımızdaki duvara çarpıp, çok güzel bir hasar modellemesi ile aracımızı darma dağın ediyoruz ve yarışa devam edemeyecek hale geliyoruz. Evet, aracımız DIRT'te de tecrübe ettiğimiz üzere, sadece bir çarpışmayla bile kullanılmaz hale gelebiliyor. İşte flashback'ler bu noktada devreye giriyor. Yaptığımız ağır çarpışmadan sonra oyun 'Replay' moduna geçiyor ve bu sırada 'Flashback' kullanıp kullanmayacağımıza karar verilmesi isteniyor. Bu esnada yaptığımız muhteşem kazayı, zamanda yolculuk kıvamında geri sararak birkaç saniye öncesine gidiyoruz ve oradan o hatayı yapmadan devam edebiliyoruz. Bu zamanı geri sarma olayı tanıdık geldi değil mi? Nereden mi? Evet, Prince Of Persia ,Ben 'Pro Mode' seçince ilk yarıştaki 4 Flashback hakkım sıfıra düştü Gerçekçiliği her ne kadar baltalayan bir seçenek olsa da, oynarken gerçekten çok zevkli olabiliyor. İlla simülasyon olsun demezseniz, bunu da mutlaka tecrübe edin.

Oyunun fiziklerini beğendim. Her ne kadar biraz arcade'e kaysa da, NFS oyuncuları yine de çok rahat edemeyebilir. Tam orta karar olmuş diyeyim. Ne çok zor, ne çok kolay. Fakat klavyeyle kullanacak arkadaşlar, özellikle güçlü araçların ilk vitesinde ve 'drift' yarışlarında çok zorlanacak. Mutlaka bir direksiyon veya gamepad ile oynayın. Çünkü klavyede gaza bastığınızda biliyorsunuz ki tam gaz oluyor ve dediğim gibi, güçlü araçlarda patinajdan yerinizde sayıyorsunuz. Drift yarışlarında ise aracı kontrol etmeniz imkansızlaşıyor. Elimdeki gamepad'de tetik şeklindeki düğmeleri gaz ve fren olarak ayarladım ve bu sorunun önüne geçtim.

GRID World'de bir sürü yarış ve otomobil çeşidi ile karşılaşıyoruz. Drift'ten tutun, GT yarışları, Amerikan Muscle Car yarışları, LeMans yarışları gibi birçok yarış türü ve bunlara göre hazırlanmış ayrı ayrı bir sürü otomobil var. Bu bakımdan oyunun "oynanabilirlik" konusunda bence hiçbir sıkıntısı bulunmuyor. Ekran başında bizlere baya iyi vakit geçirtebilecek gibi görünüyor.

Grafikler - Sesler

Grafikler tek kelimeyle şahane. Gayet detaylı ve renkli. Oyun motoru zaten çok beğenilen DIRT'in Neon motorunun biraz daha geliştirilmişi. Aslında bir yandan da Playstation3'te GT5'i gördükten sonra, GRID'in grafikleri çok güzel olmasına rağmen, gerçekçilik konusunda yavanmış gibi geldi 3.0 Ghz C2D, 8800GT ekran kartı, 2gb ram gibi bir sistemle 1680×1050 çözünürlükte hiç takılmadan oynayabildim. Bu bakımdan optimizasyonun da iyi olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Yalnız gözümü tırmalayan tek şey, bazı pistlerde sağda soldaki seyircilerin kalitesi oldu. Örneğin ekran görüntüsü aldığım karelerdeki seyirciler çok kötüyken, başka bir pistte çok iyi modellenmiş seyirciler görebiliyoruz. Artık karton seyirciler görmek mide bulandırıcı ama inatla kullanıyorlar. Bu arada, yazı sonunda belirttiğim sistem ile 1680×1050 çözünürlükte tüm detaylar açık şekilde 50-56 fps civarında seyrettiğini gördüm.

Bir de yarış oyunlarında pek fazla bulunmayan iç mekan kamerasını bu oyunda görmek sevindirici. Görebildiğimiz göstergelerin hepsi çalışır halde karşımıza çıkıyorlar, ayrıca direksiyonu çevirdiğimizde sürücünün kollarını görüyoruz. Fakat bu hareket çok yavan kalmış. İç mekanlar gerçeğine uygun şekilde yapılmış fakat artık oyun motorundan mıdır, çizimlerden midir bilemiyorum, bir yandan PS3'te oynadığım GranTurismo 5'teki iç mekanlardan sonra çok garip geldiler.

Sesler konusunda sadece "daha iyi olabilirmiş" diyeceğim. Ortalama bir oyun olsa sesleri de idare eder derdik belki ama böyle güzel bir oyuna bence pek yakışmamış. Bunun yanında seslerle ilgili menüde herhangi bir 5.1 desteği görememek kötü oldu. Gerçi oyuna kendinizi kaptırdığınızda gözünüz hiçbirşey görmüyor, o da ayrı konu .Yalnız bunu yazdıktan sonra oyunu tekrar oynadığımda, arkadan birileri çarptığında seslerin direkt olarak arka uydulardan geldiğini fark ettim. Belki 5.1 ayarı otomatiktir, bilemiyorum.

Oyunu indir

21 Temmuz 2009 Salı

School Tycoon


Oyunda sınıflar, kafeteryalar, spor salonları ve oyun alanlarından oluşan onlarca bina var. Bu binalarla kafanızda tasarladığınız okulu inşaa edip sonra da işe alacağınız öğretmenlerle okulunuzun istenirliğini arttırmaya çalışıyorsunuz.
http://fe.trymedia.com/dd/take2/60m_d/trygames/SchoolTycoonSetup.exe

19 Temmuz 2009 Pazar

Immortal Cities Children of the Nile


Nil'in çocukları küllerinden doğuyor.

Günümüzde olmayan iki firma ve şimdilerde artık iyice demode olmuş üç oyun. Tam da maziyi anarak �neerde o eski oyunlar� geyiği yaparken lafımın üzerine kelimenin tam anlamıyla �tokat� gibi geldi Immortal Cities: Children of Nile. Ben ki şehir kurmaca oyunlarının SimCity hariç tam bir fanatiğiyimdir. Zamanında bu kıstas üzerinde bilinen en iyi firmaydı Impressions. Yanına da Sierra�yı koyduğunuzda önce Caesar 3, peşinden Pharoah, son olarak da Zeus gelmişti. Ne büyük oyunlardı onlar. Zira Caesar hala bilgisayarımdan silmeye kıyamadığım oyunlarımdandır. Ama şimdi ne bu firmaların ikisi birden ayakta kalabildi, ne de günümüz yeni yetme oyuncuları bu oyunların büyüsünün farkına vardılar. Kesinlikle genç oyuncuları eleştirmiyorum, onların şu anda oynayabilecekleri çok daha iyi yapımlar var. Ama dedim ya, zira üstte saydıklarım çok eski olmasalar da, eskilerin tadı bambaşkaydı be! Şimdi sıkı durun! Onlar geri döndüler!

Nil�in beslediği topraklar�

Immortal Cities: Children of Nile, kapanan Impressions Games�den ayrılan elemanların kurduğu Tilted Mill isimli yepyeni bir firmanın daha ilk oyunu. Adamlar yıllar boyunca öğrendiklerini yeni bir çatı altında bu çalışmalarında gözler önüne seriyorlar ve bu yeni kurulan bir şirket için ne fantastik bir başlangıç oyunudur ki geçmişe olan tüm özlemlerimiz bir anda yok oluyor. Açılış videosu klasik bir Impressions kalitesini yansıtırken, o sona erip de ekranlarda beliren ana mönü ile beraber arka planda çalan müziklerin tınıları, oynanabilir geniş scenario yelpazesi ve bu tarz şehir kurma oyunlarında ilk kez gördüğümüz map editor; yine kendimi adayacağımdan emin olduğum uykusuz gecelerimin bir işareti adeta. Eski dostların bilindik kalitesi günümüz teknikleri ile harmanlanıyor ve gerek görsel, gerek oynanış açısından oldukça derin bir oyun ortaya çıkarıyor. Ayrıca tarihsel açıdan city building oyunlarını hep iki boyutlu ve izometrik kamera açıları ile oynamaya alışan bizler, ilk kez Children of Nile ile üçüncü boyuta geçiyoruz. İlkleri hep tehlikeli olarak nitelendirmişimdir; ama, görünen o ki yapımcılar ortaya çıkması potansiyel görünen bu tehlikeyi ortadan kaldırmışlar ve üstelik bunu kendileri için hayli başarılı bir biçimde kullanmışlar. Üç boyutun oyuna yaptığı katkı inanılır gibi değil. Şehrinizi aklınıza gelebilecek her açıdan görüntüleyebiliyorsunuz, bunun ötesinde de karakterlerin her birinin burunlarının dibine kadar girebiliyorsunuz.

Oyunda eski Mısır uygarlığı konu ediliyor ve şehirlerin kurulum alanlarını da Afrika�nın hayat damarı olarak kabul edilen Nil Nehri�nin çevresinde hayat buluyor. Kategorisinde en bilindik örnek olarak kabaca SimCity ile mukayese edebileceğimden, Children of Nile�in de ona benzer bir şehir kurma simülasyonu şeklinde kullanıcıya sunulduğunu söylemek yerinde olur. Fakat burada belirtmek zorundayım, zira oyun size SimCity ve tarzı aynı olan önceki oyunlardan çok daha fazla ayrıntı sunuyor. Hepsini adamakıllı kullanabilmek için oyuna dalmadan önce tutorial kısmına dikkat etmeniz lazım. Yoksa oyunun geniş yapısı karşısında tabiri caizse apışıp kalmanız hiç de zor değil. Mesela yapabileceğiniz yapılar arasındaki �Palace�, benim çoğunlukla şehrimin ilk tohumlarını attıktan, ve yiyecek üreten tesisler, hastane gibi demirbaş gördüğüm binalardan sonra ürettiğim yapılar arasındadır. Children of Nile�de ise yapmanız gereken ilk bina görünümünde. Şehir ekranında oyunu açtığınızda haritanın boylu boyunca uzanan bir nehir, ve etrafına kurulmuş büyüklü küçüklü kulübeler görülüyor. Şehrinizin popülasyonunu ilk olarak bu evler oluşturuyor. Ardından çiftçi kulübeleri yaptığınızda insanlar çıkıp oraya yerleşiyorlar ve daha sonrasında burada yaşamaya başlıyorlar. Fakat dediğim gibi palace�ın önemi insanlarınızın yönetimini elinize geçirdiğinizde değer kazanıyor. Eğer ortamda bir palace yoksa ve yüce firavun ortalıkta tahtı üzerinde dolaşarak halkını denetlemezse insanlar pek de çalışma taraftarı olmuyorlar. Bunu dikkate almalısınız ve ilk olarak firavun ve ailesinin kalacağı sarayı inşa ettirmelisiniz. Ardından yapmak istediğiniz bütün binaları insanlar büyük bir gayretle yükseltmeye çabalıyorlar.
http://letitbit.net/download/20f671702617/iccee.rar.html

18 Temmuz 2009 Cumartesi

FİFA 2007


Futbol takımlarımızın oyunlarda yer alması kendi başarılarıyla doğru orantılı olarak gerçekleşti. İlk olarak hafızalarımızda “En İyi Fifa” olarak yer etmiş Fifa 99′da Galatasaray ve 75.000(!) kişilik Ali Sami Yen Stadı huzurlarımızdaydı. Serinin iyilerinden biri olan 2003′te ise Ali Sami Yen Stadı bu sefer tüm ihtişamıyla yerini almıştı, ardından 06′da Atatürk Olimpiyat Stadı bizlerleydi. Tabi ki bu süreç içinde sadece Galatasaray’a kavuşmadık, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile de oynama şansını elde ettik. Ama asla bu bizlere yetmezdi, Avusturya ligi varken nasıl olurda Türk ligi olmazdı. Evet tamam lafı dönüp dolaştırmaya gerek yok; hoş geldin Turkcell Süper Lig

Konami seni seviyoruz.

Bu mutlu habere rağmen asıl merak ettiğimiz soru, 07 olmuş mu? Nasıl takımlarımız ve en nihayetinde ligimiz hak ettiği yeri zaman içinde bulduysa, Fifa’da bu zaman içinde yerini kaybetti. Konami sağlı sollu ataklarla EA’ı köşeye sıkıştırdı ve sonunda golü attı. Ama EA büyük takımdı ve kolay kolay pes(!) etmezdi. Ya da etmez miydi? Neredeyse hiçbir lisansı olmayan bir futbol oyunu gönüllerimizi öyle bir çalmıştı ki kral’ın tahtına geri dönmesi pek mümkün görünmüyordu. Fifa 06′da EA Sports’un atağa kalktığını gördük ama bu PES 5 çıkana kadar anca devam etti. Ancak 06′da yaşanan gelişmeler her tarafımızdan umut saçılmasına neden olmuştu, 07′nin 2004 ve 2005 gibi berbat olmayacağından emindik. Çünkü Konami tehditi vardı ortada ve EA Sports kredilerinin hepsini çoktan harcamıştı.

07 bizleri daha önce izleme şansını elde ettiğimiz tanıtım videosunun aynısı ile karşılıyor. İlk heyecan vızır vızır lig logoları gelirken yaşanıyor ve daha önce gördüğümüz üzere ligimizin logosu da kendi yerini alıyor. Ancak ligimizden, yeni eklenen özelliklerden, şarkılardan, stadyumlardan vb. tüm öğelerden önemlisi, kuşkusuz ki Fifa’yı yerinden eden oynanış stili, buna gerçekçilik diyebiliriz. Merak edilen konuda bu zaten. Konami’nin Pro Evolotion Soccer’ı ile önümüze serdiği bir oyundan çok simülasyondu, bir futbol simülasyonu. PES ile herhangi bir şekilde tanışmış bizler için Fifa fazla yapmacık kalıyordu, ve kral’ın hastalığı da tam buydu işte. 06′da Fifa tedavi olmaya başladı ve ne mutlu ki, hala taburcu olamasa da, artık iyileşmiş.

Oynanış üzerine edilmesi gereken ilk sözlerden biri, ilk maçınıza çıktığınız anda gözünüze batacak olan “Top Fiziği”. Yıllardır bir türlü ağırlık kazandırılamayan meşhur Fifa’nın balon topu sonunda meşin yuvarlak olabilmiş, hem de ne oluş. Genel olarak top kullanılan spor oyunlarının çoğunda ihlal edilen birçok fiziksel kural 07′de atlanmamış. Mesela illa ki topun dönerek (kendi etrafında) gitmesi gerekir diye genel bir yanılgı vardır, detaylara önem veren oyuncular bunu muhakkak fark etmişlerdir. Halbuki çok sert şutlarda ki Roberto Carlos’un şutlarını örnek verebiliriz, top aynen vurulduğu haliyle fazla kımıldayamadan kaleye girer. İşte bunun gibi tüm gerçekçilik mükemmel bir şekilde oyuna yansıtılmış. Topun havada yön değiştirmesi, su birikintisinde takılıp kalması, oyunculara ya da hakeme çarpıp yön değiştirmesi gibi bugüne kadar olması gereken ancak bir türlü yapılamayan her şey 07′de aşılmış.

Aslında sadece topta değil oyuncuların genel hareketlerinde de inanılmaz bir gerçekçilik yaşanmış. Futbol oyunlarında ilk kez elle oynama eklenmiş, kontra atağa kalktığınızda hentbol devreye çok güzel girmiş. Topun futbolcuların ayaklarıyla, kafalarıyla, elleriyle hatta tüm vücutlarıyla etkileşimi buna birde hava şartlarının etkisi eklenince sonunda genel fiziksel saçmalıklardan kurtulunmuş. Kalabalık bir ceza sahası içerisinde topu uzaklaştırmaya çalışan kaleci ya da defans oyuncularının, rakip kaleye doğru attıkları topu kendi kalelerinde görmesi gibi enteresan olaylardan tutunda, kalecinin topu elle oyuna sokarken topun elinden kayıp rakibinin önüne düşmesi, hatta o rakibin topu peş peşe iki kez direklere şutlaması gibi bizi dumurlardan dumurlara sürükleyen birçok pozisyon işte bu genel fiziksel şartların uygulanmasının birkaç sonucu. Ah be EA bunları yapman için ille Konami mi gerekiyordu?
İyi orta gol getirir!

Fifa serilerinde yıllardır tekrarlanan basit maçlar, ruhsuz goller, mantık dışı hareketler ve bunun yüzünden ortaya çıkan saçma sapan görüntüler olarak bir çırpıda sayabileceğimiz kötüye gidişin yoğunlaştığı sorunlar 07′de oldukça aşılmış. Özellikler gerçekçi fiziklerin etkisiyle pas ve şut kontrolü, bunun futbolcunun yönüne, topun ayağa oturup oturmamasına bağlılığı gibi etkenler gerçekçiliği iyice perçinlemiş. Ve nihayetinde düzgün bir yapay zekayla birleştirildiğinde PES’ten alışık olduğumuz monitöre kafa attıran durumlar ortaya çıkarılabilmiş. Kısaca eskiden olduğu gibi belli noktalardan atılabilen sıradan goller, sıradan paslar tarih olmuş, oynanabilirlik had safhaya çıkarılmış. Tamamen yeni yapay zeka sahadaki tüm futbolculara ayrı birer ruh katmış. Her biri kendine pozisyon yaratmakta ya da defansta ise pozisyonları engellemeye çalışmakta. Bu sayede oldukça güzel kontra ataklar, defansı açmak için yapılan çırpınışlar mümkün hale getirilmiş. Fifa serilerinde görülen en büyük sorun, PES serilerinin en büyük artısı yapay zeka idi. Artık işler kızışacak.

Yapay zekadan bahsetmişken kalecilere ayrı bir başlık açmak lazım. Ceza alanı içerisinden nefis şutları çıkarabilen aynı kaleci, 30m’den gol yiyebiliyor ya da gol attığınız pozisyonun aynısını bu sefer çıkarabiliyor. Böylece kalecinin de içine katıldığı gol varyasyonları kurgulanmaya çalışılmış. Bu da yıllardır Fifa ile birlikte gelen önemli bir sorundu. Bazı yıllar uzaktan bazı yıllar yakından gol atmak basitti ancak bu sene her ikiside zor ya da her ikiside kolay, beceriye kalmış. Ancak genel olarak Fifa oyunları simülasyon çizgisini geçmemeye özen gösterdiklerinden bu yıl da yine bir denge kurulmaya çalışılmış. Açıkçası kalecilerin belli bir ayarlamaya tabi tutuldukları, zor ya da kolay arasında gidip geldikleri belli oluyor.

Oyuncuların el alışkanlığından mı desek yoksa Fifa’nın hava paslarını ve kontrolünü bir türlü adam edememesinden mi desek bilemiyorum ama yerden pas alışkanlığımız bu oyunda kaybolacak. Havadan paslar bugüne kadar görebileceğiniz futbol oyunları içinde en mükemmeli. Yapacağınız ortalar en tehlikeli atakları oluşturacağı gibi, uzun paslar ile rakibi gafil avlayabilmenizde söz konusu edilmiş. Kanatlardan adam gibi organizasyonlar yapabileceksiniz artık.

Hava bi açıyor bi kapıyor yahu…

Serinin bu devrim oyunundaki değişikler bunlarla sınırlı değil. Tabi ki hepsinden bahsetmemiz söz konusu değil oldukça fazlalar çünkü ama genel başlıklar altında bahsedebiliriz. Hava şartlarında bazı değişiklikler yapılmış, sağanak yağmur ya da kesintili yağmur gibi varyasyonlar oluşturulmuş, hava geçişleri mümkün hale getirilmiş. Yağmur yağarken aniden kesilmesi, kısa süreli açık hava ve yeniden yağmur yağması gibi. Su birinkintileri ve topun suyu sıçratması gibi efektler eklenmiş daha önce PES’te olduğu gibi.

Futbolculara her sene olduğu gibi yeni animasyonlar eklenmiş. Kanatlardan koşarken ya da ceza alanı içinde boş kaldığında el kaldırması, havadan gelen bir top için iki futbolcunun canla başla itişip kakışması, pozisyon kavgaları gibi. Özellikle el kaldırmaları oldukça işinize yarayacak çünkü yukarıda bahsetmiş olduğum gibi açacağınız ortalar hayati önem taşımakta. Stadyumlarda ise bu sefer ince işçilik baş göstermiş. Kale arkasının ve saha çevresinin özellikle tribünlerin uzak olduğunda boş kalan ve göze batan kısımları ekstra reklam panoları, fotomuhabirler, güvenlikçiler, kameramanlar gibi şeylerle doldurulmuş. Ayrıca tüm futbol oyunlarında görülen reklam panolarının her zaman aynı durması sorunu ortadan kaldırılarak, tribünün şekline uygun her stadyumda farklı olacak şekilde yerleştirilmiş, hep dikdörtgen çepeçevre değil, kavisli ya da tam çevrelemeyen şekillerde yerleştirilmiş. Ayrıca Arsenal’ın yeni stadı Emirates’de oyunda mevcut. Bunların dışında tribün, stadyum ve seyirci animasyonları/tasarımları Fifa 06 ile aynı.

Menajerlik mi Futbol oyunu mu?

Menü tasarımları ilerde belki klasik haline dönüşebilecek şekilde Fifa 06 ile hemen hemen aynı. Ancak menünün tasarımından çok içeriğiyle ilgilenmek lazım. Geçen sene tanıştığımız PES serisinin “Master League” seçeneğine rakip olan “Manager Mode”, bu sene oldukça geliştirilerek korunmuş. Eski adıyla Championship yeni adıyla Football Manager olarak bildiğimiz SI Games’in meşhur menajerlik oyununda olduğu gibi maçları simüle etmeniz mümkün. Hatta birebir bu sistem çalınmış bile diyebilirim. Aynı FM’de olduğu gibi spikerin sözleri yazı halinde geçmekte vs. vs. EA bunları daha farklı bir tasarımla bizlere sunabilirdi ancak daha farklı olabilir miydi o da merak konusu. “Manager Mode” iyiden iyiye farklı bir oyun yaratmakta. Belli noktadan sonra maçları oynamayı tamamen bırakıp, kendinizi menajerlik işlerine kaptırabiliyorsunuz. Maçlardan ve sponsorlardan kazandığınız paraları (bilet fiyatlarını düşük, orta, yüksek şeklinde maçın önemine göre ayarlanabiliyor) transferlere yatırmaktan çok ekibinize yatırıp onları geliştirmeye çalışıyorsunuz. Gözlemcilerinizi (Scout) bazen İngiltere’ye bazen Arjantin’e gönderip yeni yetenekler keşfetmeye adıyorsunuz kendinizi.

“Manager Mode” gerçekten başlı başına bir oyun yaratmış. Takımızı seçtikten sonra onlarca sponsordan birini seçip gelirlerinizi artırmaya çalışıyorsunuz. Sponsorların her birinin ödediği para birbirinden farklı ayarlanmış. Örneğin biri lig şampiyonluğuna oldukça yüksek bonus verirken, bir diğeri maç başına daha fazla para ödemekte. Bu yüzden hedefleriniz doğrultusunda sponsor seçmek sizin yararınıza olacaktır. Klasik menajerlik oyunlarında olduğu gibi tüm gelir-giderleri, futbolcuların performansını ve moralini, transfer işlerini, stadyum işlerini yönetebilmeniz ve kontrol edebilmeniz mümkün. Gerçekten EA Sports bu konuda mükemmeli yakalamış.

Oyunu indir

http://www.megaupload.com/?d=DOKE412J

http://www.megaupload.com/?d=FT8JQOTF

şifre: www.gamedownload.com.br

9 Temmuz 2009 Perşembe

Street Fighter 5

Street Fighter

OYUN HAKKINDA BİLGİ...
1. Unrar.
2. Burn or mount the image.
3. Install the game.
4. Copy the c***k from the included c***k folder to the installation dir
5. Play the game.
MİNUMUM ve ÖNERİLEN SİSTEM GEREKSİNİMLERİ
Minimum System Requirements
OS: Windows XP/Vista
Processor: Pentium 4 @ 2 GHz
Memory: 1 GB
Hard Drive: 10 GB Free
Video Memory: 256 MB (nVidia GeForce 6600/ATI Radeon X1600)
Sound Card: DirectX Compatible
DirectX: 9.0c
Keyboard & Mouse
DVD Rom Drive
Önerilen Sistem Özellikleri
OS: Windows XP/Vista
Processor: Intel Core 2 DUO @ 2 GHz
Memory: 2 GB
Hard Drive: 10 GB Free
Video Memory: 512 MB (nVidia GeForce 8600/ATI Radeon X1900)
Sound Card: DirectX Compatible
DirectX: 9.0c or 10
Keyboard & Mouse
DVD Rom Drive
Oyunu indir(100 Mb) Şifre:www.oyun-forum.com
Part 1,Part 2,Part 3,Part 4,Part 5,Part 6,Part 7,Part 8,Part 9,Part 10,Part 11,Part 12,Part 13,Part14,Part 15,Part 16,Part 17,Part 18
Related Posts with Thumbnails

---


blog directoryMadeInTurkiye.Net | Toplist