Race Driver: GRID - Oyun

23 Temmuz 2009 Perşembe

Race Driver: GRID

Race Driver: GRID
Minimum Sistem Gereksinimleri:
*Windows XP/Vista,
*Pentium 4 3.0GHz ya da eşdeğeri,
*1 GB RAM,
*GeForce 6800 / Radeon X1300 ekran kartı (256mb) ,
*12.5 GB HDD alanı.

Codemasters firması ile tanışmam sanırım ilk defa Colin McRae Rally ile oldu. Bir süre önce kötü bir kaza ile hayata veda eden yılların efsane ralli pilotu McRae'nin ismini taşıyan bu oyun ile büyük başarılar elde eden Codemasters, yarış oyunları deneyimini bu sayede geliştirerek önce McRae serisinin devamını, ardından TOCA Race Driver ismiyle PC'nin GranTurismo'su diyebileceğimiz ayrı güzellikte bir başka seriyi de yarış oyuncularının beğenisine sundu. İşte bu serinin son bombası ise Race Driver: GRID.

Colin McRae'lerde ilk 4 oyunda çok gerçekçi simülasyon öğeleri görürken, beşinci oyun olan DIRT'te olayın arcade'e kaydığını üzülerek tecrübe etmiştim. Her ne kadar NFS'de 200-300 km/h ile viraj dönen kardeşlerimize bu oyundaki kontroller hala zor gelse de, şahsen beğenmemiştim. Codemasters, TOCA serisinde çizgisini biraz daha korumuş görünerek arcade-simülasyon harmanını daha iyi yaparak, GRID'de de bunu devam ettiriyor.

Güzel bir giriş demosundan sonra DIRT'tekine çok benzer şekilde 3 boyutlu hazırlanmış ana menü ile karşılaşıyoruz. Ad, soyad, ülke, takma isim vs. gibi bilgileri girdikten sonra ana menüde GRID WORLD, RACE DAY, OPTIONS, MULTIPLAYER gibi seçenekleri görüyoruz. GRID WORLD, adından da biraz anlaşılacağı üzere aslında birçok oyunda "Career" diye karşılaştığımız kariyer modu. Oyunun asıl hikayesini burada oynuyoruz. RACE DAY ise bildiğimiz Quick Race… Buradan dilediğimiz yarış türünde bir sürü otomobil ile yarışma imkanımız bulunuyor. OPTIONS'dan bilindiği üzere Video, Birimler, Sürüş Destekleri, Sesler vs. gibi ayarları yapıyoruz.

Ben menülerde çok fazla oyalanmadan, sadece sürüş desteklerinin hepsini kapatıp, kendimi GRID WORLD'e attım. Bunu seçtiğinizde yine bir menü gelecek diye beklerken, bir demo ile karşılaşıp, film başlangıcı gibi bir sahne ile kendimizi bir Dodge Viper'ın direksiyonunda yarışa başlamak üzere buluyoruz. GamePad'le oynadığımdan, kontrollere alışana kadar Viper'ı sağa sola çarpıp haşat etmeme rağmen ilk yarıştan 1. olarak çıkmayı başardıktan sonra menüye tekrar döndüğümüzde bir bayan sesi ile karşılaşıyoruz. Öğreniyoruz ki bu hoş sesli bayan bizim menajerimiz. "Sen sürmene bak, para işlerini ben hallederim" diyerek konuyu kısaca özetliyor ve bir nevi "tutorial" diyebileceğimiz bilgiler veriyor. Bunlar nedir dersek; ilk başlarda bir takım için yarışıp para kazanmak, ayrıca seçeceğimiz sponsorlarla yarışlardaki başarılarımıza göre de elde edilebilecek birçok bonus ve saygınlık kazanmak gibi şeyler. Evet, oyunda bir "reputation" yani saygınlık derecelendirmesi var. Hatta bu, oyundaki yardımları kapatıp açmanıza, vitesleri manuel-otomatik yapmanıza veya hasarı açıp kapamanıza bağlı olarak da değişiyor. Örneğin atıyorum sürüş desteklerini açtığınızda bir yarıştan normalde 250 saygınlık puanı kazanacaksanız, bu puan 200'e düşüyor, üzerine bir de hasarı kapatırsanız 150 oluyor. Bu şekilde de oyunun daha heyecanlı bir şekilde oynanabilmesine imkan tanınmış.

Kısa başlıklar halinde incelemeyi biraz toparlarsak;

Oynanabilirlik - Fizik - Kontroller

Menüden oyun içindeki sürüş desteklerini kapatabildiğinizi söylemiştim. Bunun haricinde bir de yarış öncesinde seçtiğiniz "Pro Mode" ile hem hasar olayı ciddileşiyor, sürüşünüzü etkiliyor, hem de oyun içinde sunulan bir başka güzellik olan Flashback'leri kullanmanıza izin verilmiyor. Bu seçenekler ile oyunu Arcade-Simülasyon arasında bir yerlerde, dilediğiniz çizgiye oturtma imkanınız var. Tabi ben mümkün olduğu kadar simülasyon olsun istediğimden, tüm destekleri kapattım. Flashback'leri de kullanamıyorum

Nedir bu Flashback'ler… Örneğin gazladık gidiyoruz, viraja yaklaşıyoruz ama NFS'den alışmışız, tam gaz viraj döneceğiz… Ama dönemiyoruz, aracımız kayıyor ve tam karşımızdaki duvara çarpıp, çok güzel bir hasar modellemesi ile aracımızı darma dağın ediyoruz ve yarışa devam edemeyecek hale geliyoruz. Evet, aracımız DIRT'te de tecrübe ettiğimiz üzere, sadece bir çarpışmayla bile kullanılmaz hale gelebiliyor. İşte flashback'ler bu noktada devreye giriyor. Yaptığımız ağır çarpışmadan sonra oyun 'Replay' moduna geçiyor ve bu sırada 'Flashback' kullanıp kullanmayacağımıza karar verilmesi isteniyor. Bu esnada yaptığımız muhteşem kazayı, zamanda yolculuk kıvamında geri sararak birkaç saniye öncesine gidiyoruz ve oradan o hatayı yapmadan devam edebiliyoruz. Bu zamanı geri sarma olayı tanıdık geldi değil mi? Nereden mi? Evet, Prince Of Persia ,Ben 'Pro Mode' seçince ilk yarıştaki 4 Flashback hakkım sıfıra düştü Gerçekçiliği her ne kadar baltalayan bir seçenek olsa da, oynarken gerçekten çok zevkli olabiliyor. İlla simülasyon olsun demezseniz, bunu da mutlaka tecrübe edin.

Oyunun fiziklerini beğendim. Her ne kadar biraz arcade'e kaysa da, NFS oyuncuları yine de çok rahat edemeyebilir. Tam orta karar olmuş diyeyim. Ne çok zor, ne çok kolay. Fakat klavyeyle kullanacak arkadaşlar, özellikle güçlü araçların ilk vitesinde ve 'drift' yarışlarında çok zorlanacak. Mutlaka bir direksiyon veya gamepad ile oynayın. Çünkü klavyede gaza bastığınızda biliyorsunuz ki tam gaz oluyor ve dediğim gibi, güçlü araçlarda patinajdan yerinizde sayıyorsunuz. Drift yarışlarında ise aracı kontrol etmeniz imkansızlaşıyor. Elimdeki gamepad'de tetik şeklindeki düğmeleri gaz ve fren olarak ayarladım ve bu sorunun önüne geçtim.

GRID World'de bir sürü yarış ve otomobil çeşidi ile karşılaşıyoruz. Drift'ten tutun, GT yarışları, Amerikan Muscle Car yarışları, LeMans yarışları gibi birçok yarış türü ve bunlara göre hazırlanmış ayrı ayrı bir sürü otomobil var. Bu bakımdan oyunun "oynanabilirlik" konusunda bence hiçbir sıkıntısı bulunmuyor. Ekran başında bizlere baya iyi vakit geçirtebilecek gibi görünüyor.

Grafikler - Sesler

Grafikler tek kelimeyle şahane. Gayet detaylı ve renkli. Oyun motoru zaten çok beğenilen DIRT'in Neon motorunun biraz daha geliştirilmişi. Aslında bir yandan da Playstation3'te GT5'i gördükten sonra, GRID'in grafikleri çok güzel olmasına rağmen, gerçekçilik konusunda yavanmış gibi geldi 3.0 Ghz C2D, 8800GT ekran kartı, 2gb ram gibi bir sistemle 1680×1050 çözünürlükte hiç takılmadan oynayabildim. Bu bakımdan optimizasyonun da iyi olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Yalnız gözümü tırmalayan tek şey, bazı pistlerde sağda soldaki seyircilerin kalitesi oldu. Örneğin ekran görüntüsü aldığım karelerdeki seyirciler çok kötüyken, başka bir pistte çok iyi modellenmiş seyirciler görebiliyoruz. Artık karton seyirciler görmek mide bulandırıcı ama inatla kullanıyorlar. Bu arada, yazı sonunda belirttiğim sistem ile 1680×1050 çözünürlükte tüm detaylar açık şekilde 50-56 fps civarında seyrettiğini gördüm.

Bir de yarış oyunlarında pek fazla bulunmayan iç mekan kamerasını bu oyunda görmek sevindirici. Görebildiğimiz göstergelerin hepsi çalışır halde karşımıza çıkıyorlar, ayrıca direksiyonu çevirdiğimizde sürücünün kollarını görüyoruz. Fakat bu hareket çok yavan kalmış. İç mekanlar gerçeğine uygun şekilde yapılmış fakat artık oyun motorundan mıdır, çizimlerden midir bilemiyorum, bir yandan PS3'te oynadığım GranTurismo 5'teki iç mekanlardan sonra çok garip geldiler.

Sesler konusunda sadece "daha iyi olabilirmiş" diyeceğim. Ortalama bir oyun olsa sesleri de idare eder derdik belki ama böyle güzel bir oyuna bence pek yakışmamış. Bunun yanında seslerle ilgili menüde herhangi bir 5.1 desteği görememek kötü oldu. Gerçi oyuna kendinizi kaptırdığınızda gözünüz hiçbirşey görmüyor, o da ayrı konu .Yalnız bunu yazdıktan sonra oyunu tekrar oynadığımda, arkadan birileri çarptığında seslerin direkt olarak arka uydulardan geldiğini fark ettim. Belki 5.1 ayarı otomatiktir, bilemiyorum.

Oyunu indir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails

---


blog directoryMadeInTurkiye.Net | Toplist